9 Kasım 2010 Salı

DİNİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ

A
( AS ) : ” Aleyhisselâm ” kelimesinin kısa yazılışı
( HZ ) : Hazreti kelimesinin kısa yazılışı
( RA ) : ” Radıyallâhu anh – Allah ondan razı olsun ” duasının kısa yazılışı
( SAV ) : ” Sallalâhu aleyhi vesellem” ‘in kısa yazılışı
Abbas : Peygamber (sav)’in amcalarından birisi, Mekke fethedilmeden önce müslüman olmuştur.
Abdest : Belirli vücut organlarını usulüne göre yıkamak suretiyle yapılan temizlik. Abdestin farzları ( olmazsa olmazları ) dört tanedir. Elleri dirseklerle beraber yıkamak, yüzü yıkamak, başın 1/4′ünü meshetmek, ayakları topuklarla beraber yıkamak. Abdest almadan aşağıdaki işler yapılmaz. Namaz kılmak, Kuranı Kerime el sürmek, Tilavet secdesi yapmak, Kabeyi tavaf etmek, Cenaze namazı kılmak
Abdullah : Peygamber (sav)’ in babasının ve küçük yaşta vefat eden oğlunun ismi
Abdulmuttalib : Peygamber (sav)’e annesinin vefatından sonra sekiz yaşına kadar bakan dedesi
Adak ( Nezir ) : Allah’a tazimde bulunmak, onu büyüklemek amacıyla kişinin bir işi yapmayı vadetmesi, adaması
Adn Cenneti : Cennetin tabakalarından, bölümlerinden birisi
Afaroz : Hıristiyanlıkta din adamlarının bir kimseyi dinden çıkarması
Ahiret Günü : İkinci surla başlayıp çeşitli safhalardan geçtikten sonra Cennet veya Cehennemde son bulacak olan ebedi (sonsuz) hayat
Ahlak : İnsanda bulunan iyi ve kötü huyların tamamı
Ahmed : Peygamber (sav)’in isimlerinden birisi
Akabe : Medine’ye hicretin kararlaştırıldığı görüşmeler
Akâid : “Akâid; ibadeti değil, inancı; imanı esas alan İslâmî kâîde ve hükümlerin tümü; Kur’an ve Sünnet ışığında İslâm Dini’nin iman esaslarından sistemli bir şekilde bahseden ilim dalıdır.

Akika-Nesike Kurbanı : Yeni doğan çocuk sebebiyle Allah’a bir şükür ifadesi olarak kesilen kurban
Alak Suresi : Peygamber (sav)’e gelen ilk vahyin bulunduğu sure
Aleyhisselam : ” Allahü Teâlânın selâmı onun üzerine olsun ” mânâsına daha çok peygamberler ve dört büyük melek için kullanılan duâ ve tâzim (saygı) ifâdesi
Allâh : Kâinatın ve kâinatta bulunan tüm varlıkların yaratıcısı, koruyucusu olan tek varlık, ibâdet edilmeye lâyık tek Rab, Mevlâ, Huda’ya ait özel isim. En yüce varlık olarak inanılan, bütün kemâl sıfatları şahsında bulunduran ve her türlü noksan sıfatlardan uzak olan gerçek Ma’bud. Varlığı zorunlu olan tek yaratıcıya ait yüce bir isim. Bu isimle çağrılan bir başka varlık olmamıştır, olmayacaktır da. İsim, ifade ettiği ilâhî manasıyla yalnız Allah’a aittir ve hiçbir kelime bu ismin manasını ve muhtevasını ifade gücüne sahip değildir. Bu isim başkası için de kullanılamaz (Meryem Suresi, 19/65). İsmin, ait olduğu yaratıcı bir olduğundan, ikili ve çoğulu da yoktur. Ancak cinsleri olan varlıkların isimleri çoğul yapılabilir. Cinsleri olmayanın ismi de çoğul yapılamaz. Dilimizde “şehirler” denilir ancak yine bir şehir olan fakat bir ikincisi olmayan İstanbul için “İstanbullar” denilerek çoğul yapılamaz. Ancak muhtelif lisanlarda Allah’u Teâlâ’nın ayrı ayrı isimleri olabilir. Türkçe’de Tanrı, Farsça’da Hudâ, İngilizce’de God, Fransızca’da Dieu gibi. Ne var ki bu isimler “Allah!’ gibi özel isim değildir.
Amel : İş, çalışma, itaat, ibadet, dini bir emri yerine getirmek
Amel Defteri : Kirâmen katibin melekleri tarafından insanların bu dünyada yaptığı davranışların yazıldığı defterler, filme alındığı kasetler
Âmentü : İnanç esaslarını içinde bulunduran dua
Âmin : ” Allahım dualarımızı kabul et ” manasında
Âmine : Peygamber (sav)’in annesinin ismi, Peygamberimiz (sav) 6 yaşında iken vefat etmiştir.
Arabistan : Kutsal toprakların bulunduğu yarımada
Âraf : Cennetle cehennem arasındaki bölge
Arafat : Adem (as) ile Havva annemizin dünyada iken ilk buluşma noktaları. Hacda hacı adaylarının Arefe günü öğle vaktinden bayramın birinci günü sabahına kadar belli bir müddet beklemelerinin farz olduğu düzlük ve ortasında bir tepe bulunan bölge
Arefe : Bayram günlerinden bir gün öncesine verilen isim
Arş : İslâm’a göre, bütün alemi kuşatan, sınırlandırılması ve takdir edilmesi insan aklının dışında kalan ve gerçeğini Allah’ın bildiği yüce bir makam
Ashâb : Hz. Peygamber (sav)’ i görmüş, onunla sohbet etmiş ve müslüman olarak vefat etmiş kimseler
Ashâbı Kehf : Kur’an-ı Kerîm’in onsekizinci suresinde anlatılan ve sureye adını veren bu olay, Allah inancına sırt çevirip putperestliğe saplanan kavimlerini terkederek şehirden ayrılan ve bir mağaraya sığınan hâlleriyle insanlara ahiret inancı ve ölümden sonra dirilme hususunda ibret olan genç müminlerin hikâyesidir. Devirlerinin zalim padişahından gizlenerek onun kötülüklerine alet olmaktan çekinerek bir mağaraya saklanan ve orada 309 yıl uyuyan kimseler
Ashâbı Suffe : Mescidi Nebevinin avlusunda mescide bitişik olan odalarda kalan, evi ve ailesi bulunmayan, bütün günlerini Peygamber (sav)’i dinlemeye, ilim öğrenmeye ayırıran İslamın ilk öğretmenleri
Asli ihtiyaçlar : Kişinin ve ailesinin bir yıllık zorunlu giderleri ihtiyaçları, ( Ev, araba, yiyecek, giyecek, sanat aletleri … )
Asr Suresi : Kuranı Kerimin 3 ayetten oluşan en kısa surelerinden birisi
Asrı Saâdet : Peygamber (sav)’ in peygamberliğinden sonraki döneme verilen isim, mutluluk asrı
Aşereyi Mübeşşere : Peygamber (sav) Efendimizin kendilerine Cennetlik olduklarını müjdelediği on sahabe, Hz Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Zübeyr b. Avvam, Ebu Ubeyde b. Cerrah, Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydullah, Sad b. Ebi Vakkas, Said b. Zeyd
Aşûre Günü : Kameri aylardan Muharrem ayının 10. günüdür. Nuh (as)’ın gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağına oturduğu gün
Âyet : Kuranı Kerimde sureleri meydana getiren cümle ve cümleler. Bir sayfadan meydana gelen ayetler olduğu gibi birkaç harften meydana gelen ayetlerde vardır. Yaygın görüşe göre Kuranı Kerimde 6666 ayet vardır.
Azâb : İşlenen günahlar sebebiyle âhirette çekilecek cezâ.
Azrâil : İnsanların ruhlarını bedenlerinden ayırmakla görevli melektir.
Azze ve celle : Allahü Teâlânın ismini söyleyince, işitince ve yazınca “O, Azîz ve Celîldir (yücedir)” mânâsına söylenilen ve yazılan saygı ifâdesi.
B
Bahira : Peygamber (sav)’in amcası Ebu Taliple beraber yaptığı seyahatte onun son peygamber olduğunu anlayan rahibin ismi
Bakara Suresi : Kuranı Kerimin 286 ayetten oluşan en uzun suresi
Ba’s : İkinci sûrla beraber Allahın insanları hesaba çekmek üzere yeniden diriltmesi, Yeniden diriliş hem ruh hem bedenle olacaktır.
Bayrak : Bayrak bir milletin bağımsızlığının sembolüdür.
Bayram Namazı : Kurban ve Ramazan bayramında olmak üzere senede iki defa kılınan, kazası olmayan, iki rekat olan, namaz sonunda hutbe okunan vacib olan namaz
Beddua : Kötü, iyi olmayan dua
Bedir Savaşı : Mekkeli müşriklerle 624 tarihinde yapılan ilk savaş
Beraat Gecesi : Mübarek üç aylardan Şaban ayının 15. gecesine rastlayan mübarek gece
Berzâh : Dünya ile ahiret arası, iki alem arası, kabir
Besmele : Her işimizde, özellikle Kuranı Kerim okumaya başlarken söylediğimiz “Bismillâhirrahmânirrahîm – Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla ” anlamındaki söz dizisi.
Beytullah : (Allahın evi) anlamına gelen Kâbe’nin diğer ismi
Bidat : Dinin aslında olmayıp sanradan ortaya çıkan şeyler. Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet’te bulunmayan ve Ashabca da bilinmeyen, özellikle din esaslarına ilişkin sonradan çıkma kimi ibadet ve davranış biçimleri ve inanca yönelik yorumlar.
Budizm : Kurucusu Buda olan din
C – D
Câhiliye Dönemi : Peygamber (sav)’ den önce Arapların yaşadığı döneme verilen isim
Câiz : Dinimize göre yapılmasında sakınca bulunmayan, yapılması mümkün olan iş
Câmi : Müslümanların toplu halde veya tek başına namaz kılıp, ibadet ettikleri umuma açık mübarek mekanlar
Cebrâil : Allah tarafından peygamberlerine vahiy getirmekle görevli melek, Cibril, Ruhul Emin, Ruhul Kudüs diye de isimlendirilir.
Cehennem : Allaha inanmayanların sürekli kalacakları, günahkar müminlerinde günahları ölçüsünde cezalandırılacakları ahiret yurdu.
Celle Celâlüh : “O yücedir” mânâsına Allahü teâlânın ismi-i şerîfi söylenince, yazılınca ve işitilince, söylenilen ta’zîm (hürmet, saygı) ifâdesi.
Cemaat : 1- Toplu olarak namaz kılarken imama uyan kimse ya da kimseler
: 2- Bir fikir ve inanç etrafında toplanmış insan topluluğudur. Bir ülkede azınlık halinde yaşayan insanlarda bir cemaat oluştururlar.
Cenaze Namazı : Rukusuz ve secdesiz olarak ayakta kılınan, daha çok dua özelliği olan namaz
Cennet : Müminlerin içinde ebedi olarak kalacakları çeşitli nimetlerle bezenmiş olan ahiret yurdu, mükafat yeri. Peygamber (sav)’ in bildirğdiğine göre Cennet ” Hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiç kimsenin aklına , hayaline gelmiyecek güzellikteki ebedi mükafat yeridir.”
Cin : Ateşten yaratılmış, yeme – içme, evlenme, doğum – ölüm gibi özellikleri bulunan, hayatları insan ömrüne göre uzun olan, insanlar gibi Allaha ibadetle sorumlu olan ve gözle görülmeyen varlıklardır.
Cuma Namazı : Cuma günü öğle namazı vaktinde kılınan toplam 10 rekat olan ve farzından önce hutbe okunan, kazası olmayan ve erkeklere farz olan namaz
Cüz : Kuranı Kerimin 20 sahifelik bölümlerine verilen isim, Kuranı Kerimde 30 cüz vardır.
Cüz’i İrâde : İnsanoğlunun sınırlı olan iradesine verilen isim
Dil : İnsanlar arasında fikirleri, duyguları konuşarak yada yazarak anlatmaya yarayan sözler
Din : Akıl sahibi insanları, kendi iradeleri ile, hem bu dünyada hem de ahırette mutlu etmek için, Allah tarafından Peygamberleri aracılığı ile gönderilen ilahi kurallar
Doğruluk : İnsanın bütün iş ve davranışlarında dinin emirlerine, aklın ve ilmin kanunlarına göre hareket etmesi
Duâ : Kulun istek ve arzularını uygun bir üslupla Allah’a arzetmesi
E
Ebâbil : Ebrehe’nin ordusunu helak eden kuşlar
Ebedî : Sonsuz, sonu olmayan
Ebrehe : Kâbeyi yıkmak amacıyla yola çıkan ancak ebabil kuşlarıyla helak olan Yemen valisi
Ebû Cehil : Müslümanlara ençok eziyet ve işkence eden Cehaletin babası isimli müşrik
Ebû Leheb : Peygamber (sav)’ e eziyet ve sıkıntı veren, yaptığı bu kötülükler sebebiyle hakkında Leheb suresi inen amcası
Ebû Talib : Peygamber (sav)’in 8 yaşından evleninceye kadar yanında kaldığı ve onu koruyan amcası
Ecel : Canlıların hayatlarının son bulduğu noktaya denir.
Ecir : Yapılan güzel ameller karşılığında Allah’ın kullarına verdiği mânevî mükafat
Eda : Namazı vaktinde kılmak
Edeb : Güzel terbiye, iyi huy, insanın bütün iyilikleri ve ahlaki meziyetleri kendisinde toplaması
Edebiyat : Olay, duygu ve düşünceyi dil aracılığı ile biçimlendirme sanatı
Ehli Beyt : Peygamber (sav)’ in ev halkına verilen isim
Emîn : Peygamber (sav)’ e peygamber olmadan önce güvenilir, doğru bir kişi olduğu için verilen lakap
Ensâr : Mekkeden Medineye hicret eden müslümanlara yardım eden, onlara kucak açan Medineli müslümanlara verilen isim
Erkam : Müslümanların Medineye hicretten önce evinde toplandıkları kişi
Esmâül Hüsnâ : Allahın Kuranı Kerimdeki 99 güzel ismi
Estağfirullâh : Allahü Teâlâdan hatâ ve kusurlarımı bağışlamasını dilerim, mânâsına; mübârek, kıymetli bir söz.
Evliyâ : Allahü Teâlânın sevgili kulları, nefsin esâretinden kurtulup, sözleri, işleri ve hareketleri İslâmiyet’e uygun olanlar, devamlı Allahü teâlâyı hatırlayıp, ananlar.
Evrensel : Bütün dünyaya ve insanlığa hitap eden
Eyüp : Peygamber (sav)’ i evinde misafir etme şerefine nail olan Ebu Eyyub el Ensari ( Halid b. Zeyd)’ in kabrinin bulunduğu İstanbulun bir semti
Ezan : Günde beş vakit olan namaz vaktinin girdiğini haber vermek amacıyla yüksek bir sesle okunan mübarek sözler
Ezelî : Öncesi, başlangıcı olmayan
F
Fahri Kâinat : Kâinâtın kendisi ile övündüğü zât; Peygamber (sav) Efendimiz için kullanılan saygı ifâdesi.
Fâiz : Ödünç vermekte, rehinde ve alış-verişte, alıcıdan veya vericiden birinin ötekine karşılıksız vermesi şart edilen fazla mal, para veya menfaat. Ribâ.
Falcılık : Gaybden haber verme, gelecek hakkında önceden fikir beyan etme, dinimize göre falcılık haramdır.
Fâni : Yok olucu, geçici, devamlı olmayan.
Fâsık : Günahkar, büyük günahı işleyen, küçük günahta israr eden tevbe etmeyen kimse
Fâtiha : Kuranı Kerimin 7 ayetten oluşan ilk suresi, namazların her rekatında okunan sure
Fazîlet : Ahlaki görevleri yerine getirerek kişinin olgun ve yüksek bir ahlaka sahip olması, iyi huylarla ruhunu güzelleştirmesi, üstünlük, iyi ahlâklılık.
Fetvâ : Herhangi bir işin dîne (İslâmiyet’e) uygun olup olmadığına dâir müftî tarafından verilen cevap
Ficar Savaşları : Araplar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarında savaş yapmazlardı. Bu aylarda savaş olursa bu savaşlara ficar savaşları denirdi.
Fidye : Bazı şartlardan dolayı oruç tutamayanların ödemeleri gereken bir günlük oruç bedelidir. Bir kimsenin bir günlük sabahlı akşamlı yiyecek miktarıdır.
Fıkıh : Dinde yapılması ve sakınılması lâzım gelen işleri bildiren ilim.
Fil Suresi : Kâbeyi yıkmak için gelen Ebrehe ve ordusunun Ebâbil kuşları ile yok oluşundan bahseden sûre
Firdevs Cenneti : Cennetin tabakalarından, bölümlerinden birisi
Fıtır Sadakası Fitre : Ramazan ayını yaşama, onun ecrine kavuşmanın şükran borcu olarak en geç bayram namazından önce verilmesi gereken vacib olan sadaka, miktarı; bir kişinin bir günlük sabahlı akşamlı yiyecek miktarıdır.
Fıtrat : Yaratılış
G
Gayb : Gizli olan, görünmeyen, belirsiz, hisler ve akıl ile bilinmeyen şey
Gayri Müslim : Müslüman olmayan.
Gâzi : Hiçbir dünya menfaati gözetmeden, din için vatan için düşmanla savaşan ve savaştan sağ olarak geri dönenler
Gıbta : Başkasında görülen iyiliklere, güzelleklere imrenme, özenme
Gıybet : Bir kimsenin arkasından işittiği zaman hoşlanmayacağı şekilde konuşmak, Kuranı kerimde ölü kardeşinin etini yemeğe benzetilmiştir.
Görgü Kuralları : Toplumda uyulması gereken terbiye ve nezaket kuralları
Gurur : Kendini yüksek ve değerli tutma
Gusül : Kuru bir yer kalmamak üzere bütün vucudu yıkamaktır. Gusül abdestinin farzları üçtür. Ağza su vermek, burna su vermek, bütün vücudu yıkamak. Boy abdesti alması gereken bir kimse boy abdesti almadan aşağıdaki işleri yapamaz. Namaz kılmak, Cenaze namazı kılmak, Tilavet secdesi yapmak Kuranı Kerim okumak, Kuranı Kerime el sürmek, Kâbeyi tavaf etmek, Cami veya mescide girmek
Gül : Peygamber (sav)’ i temsil eden çiçek
Günah : Cenabı Hakkın emrine aykırı olan cezayı gerektiren söz ve davranışlar, dinde yasak olan şeyler.
H
Habeşistan : Müslümanlardan bir kısmının ilk önce hicret ettikleri ülke
Hac : İhrama girerek senenin belirli günlerinde Kabeyi ziyaret etmek ve Arafatta vakfe yapmak suretiyle yapılan ibadet, haccın farzları üçtür. İhrama girmek, Kabeyi tavaf etmek ve Arafatta vakfe yapmak
Hacerul Esved : Cennetten geldiği söylenen, Kabenin bir köşeşinde bulunan ve tavafın başlangıç noktası olan ve mübarek kabul edilen kara, siyah taş
Haç : Hristiyanlara göre Hz. İsayı öldürmek için kullanılan artı şeklindeki alet
Hadîsi Şerif : Peygamber (sav)’ in sözlerine verilen isim
Hafaza Melekleri : Allah Tealanın izniyle insanları kazalardan belalardan korumakla görevli melekler, bir rivayete göre Kirâmen Kâtibîn meleklerinin diğer adı
Hâfız : Kuranı Kerimi başından sonuna kadar ezberleyen kimse
Haham : Yahudilerin din adamlarına verilen isim
Halime : Peygamber (sav)’ in süt annesi
Hanîf : Peygamber (sav) Efendimizin peygamberliğinden önce Allahın birliğine inanan ve ona ortak koşmayın, İbrahim (as)’ ın dini üzere olan kimselere verilen isim
Hased : Bir kimsenin sahip olduğu mevki, makam, şan, şöhret, mal, mülk gibi üstünlükleri, güzellikleri, nimetleri çekememek, bundan rahatsız olup bunların ondan gitmesini istemek
Hâşâ : Asla, katiyyen, öyle değil, Allah korusun… manasında söylenen söz
Haşr : İkinci surdan sonra Allahın insanları hesaba çekmek üzere bir araya toplaması
Hatim : Kuranı Kerimi başından sonuna kadar okumak
Hattat : Hat sanatıyla uğraşan kişi
Havâri : Hz. İsaya inanan ve onun şeçtiği 12 kişiye verilen isim
Havra : Yahudilerin ibadet ettikleri yer
Hayâ : Kınanmayı gerektiren bir söz veya davranıştan dolayı kişinin Allaha ve insanlara karşı mahcubiyet ve üzüntü duyması, utanması, insanı kötülük yapmaktan uzaklaştıran ve diğer canlılardan ayıran ahlaki özellik
Hayber Savaşı : 628 tarihinde yahudilerle yapılan savaş
Hayır : Yüce Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olan güzel amellerdir.
Hazreti ( Hz ) : Zât mânâsına hürmet ve saygı ifâdesi.
Hendek Savaşı : Mekkeli müşriklerle 627 taihinde yapılan savaş, diğer ismi Ahzab’tır. Medine şehrinin etrafına hendek kazıldığı için bu isim verilmiştir.
Hesab : İnsanların bu dünyada yaptığı işlerden dolayı ahirette sorgulanmasıdır. Peygamber (sav) ‘in bildirdiğine göre insanlar şu beş şeyden hesaba çekileceklerdir. Ömrünü nerede tükettin, gençliğini nerede geçirdin, malını nerede kazandın, malını nereye harcadın, bildiklerini uygulayıp uygulamadığından ( amellerinden )
Hicaz : Mekke ve Medine şehirlerini içine alan bölgeye verilen isim
Hicret : Peygamber (sav) ve müslümanların gördükleri işkence ve eziyetler ve çektikleri sıkıntılardan dolayı Mekke’den Medineye göç etmesi, miladi 622 tarihinde gerçekleşmiştir. Hz. Ömer zamanında Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
Hidâyet : “Doğru yolu gösterme, Allahü Teâlânın râzı olduğu yolda bulunma.

Hılfulfudûl : Peygamber (sav)’ in Peygamberliğinden önce haksızlıklara karşı koymak ve haksızlığa uğrayanların haklarını savunmak ve almak için kurulmuş olan ve Peygamber (sav)’ in de üye olduğu dernek
Hilm : Öfkeli ve hiddetli olduğu bir zaman kişinin gücü yettiği halde, kendini kontrol ederek öfkesini yenmesi ve intikam fikrinden vazgeçmesi
Hilyei Şerif : Peygamber (sav) Efendimizin dış görünüşünü ve vasıflarını anlatan eserlere verilen ad; “Hilye-i Saâdet” de denir.
Hinduizm : İneğin kutsal kabul edildiği, karma ve tenasüh inancının görüldüğü hintlilerin dini
Hira : İlk vahyin geldiği mağara
Hırs : Sonu gelmeyen istekler, aç gözlülük
Hızır : Halen yaşadığı, darda kalanlara yardım ettiği düşünülen Musa (as) ile yolculuk eden, Allahın veli kullarından. Hızır gibi yetişti. Kesene Hızır uğrasın.
Hristiyanlık : Üçlü tanrı, aforoz etme, günah çıkarma gibi inançları olan aslı bakımından bir hak din iken sonradan değişikliğe uğramış din
Hudeybiye Barışı : Mekkeli Müşriklerle 628 tarihinde yapılan anlaşma
Hurâfe : Uydurma, batıl inanış. Sonradan uydurulan ve genellikle İslâm’ın gerçeğiyle bağdaşmaz batıl inançları veya çarpık davranış biçimlerini ifade eden hikâyeler.
Huşû : Korku ile karışık sevgiden gelen edebli bir hal
Hutbe : Cuma ve bayram namazlarında imamın minberden cemaati bilgilendirmek için yaptığı konuşma
Hüsnü Hat : Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatına verilen isim
Hüzün Yılı : Ebu Talip ve Peygamber (sav)’ in mübarek eşi Hz. Haticenin vefat ettiği yıla verilen isim
Hz Hacer : İbrahim (as)’ ın hanımı. İsmail (as)’ ın annesi, Safa ve Merve tepeleri arasında oğluna su bulmak için koşan kişi
Hz. Ali : İlk müslümanlardan, Peygamber (sav)’ in amcası Ebu Talibin oğlu, Peygamber (sav)’ in soyunun devam ettiği damadı, dördüncü halife
Hz. Ayşe : Peygamber (sav)’in hanımlarından birisi, Hz. Ebu Bekirin kızı
Hz. Bilal : Mekelilerce çok eziyet edilen müslümanlardan, ilk ezan okuyan sahabi
Hz. Ebû Bekir : Peygamber (sav) Efendimizin kayınpederi, hicretteki yol arkadaşı, Kuranı Kerimi kitap haline getiren ilk halife
Hz. Fâtıma : Peygamber (sav)’ in soyunun devam ettiği ve Peygamber (sav) Efendimizden sonra vefat eden kızı
Hz. Hamza : Peygamber (sav)’ in Uhud savaşında şehid olan ve ” Esedullah – Allahın Arslanı ” lakabı verilen amcası
Hz. Hasan : Peygamber (sav) in torunu
Hz. Hatice : Peygamber (sav)’ in mübarek eşi, İlk müslümanlardandır ve Medineye hicretten önce vefat etmiştir. Peygamber (sav)’ in bu evlilikten 6 çocukları dünyaya gelmiştir. Bunlar Abdullah, Kasım, Fatıma, Zeyneb, Rukiye, Ümmü Gülsüm
Hz. Hüseyin : Peygamber (sav) in torunu
Hz. Osman : Kuranı Kerimi çoğaltan 3. Halife, Peygamberimizin damadı, kendisine ” Zinnureyn – iki nur sahibi ” lakabı verilmiştir.
Hz. Ömer : Peygamber (sav)’ i öldürmek üzere yola çıkan ve müslüman olan, adaletiyle meşhur, Peygamber (sav) Efendimizin kayınpederi olan üçüncü halife
Hz. Rukiye : Peygamber (sav)’ in kızlarından birisi
Hz. Ümmü Gülsüm : Peygamber (sav)’ in kızlarından birisi
Hz. Zeyd b. Hârise : Peygamber (sav)’ in azat ettiği kölesi, Mute savaşında şehit olmuştur.
Hz. Zeyneb : Peygamber (sav)’ in kızlarından birisi
İ
İbâdet : Allah’a gönülden, isteyerek yönelmek ve karşılığında sevap vadedilen dinî görevleri ve amelleri Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yerine getirmek
İbrâhim (as) : Kâbeyi yapan peygamber, Peygamber (sav)’ in soyu bu peygambere kadar uzanır.
İcmâ : Hz.Peygamber’in vefatından sonra, herhangi bir asırda, bütün İslam müçtehitlerinin, dînî bir konuda ortak hüküm vermeleri
İçki : İçildiğinde azıda çoğu da sarhoşluk veren insanın aklını ve iradesini kullanmasını engelleyen içecek
İftar : Orucun bitiş zamanı
İhlas : İçten, samimi, gösterişsiz sevgi, bağlılık
İhlas Suresi : Tevhid inancı ” Allahın birliği inancı” ‘nı açıklayan sure
İhram : Bir kişinin normal zamanda kendisine mübah olan bazı şeyleri ( tıraş olmak, yeşillik koparmak, tırnak kesmek… ) hac sırasında haram kılarak hac elbisesini giymesi ve hacca niyet etmesi
İlâhî : Makamla okunan dini şiirler
İlmihâl : Her müslümanın îmân, ibâdet ve ahlâk ile ilgili bilmesi gereken şeyler veya bu bilgileri anlatan kitap.
İmam : Topluluğa namaz kıldıran kimse
Îman : Peygamber (sav)’ in Allahtan getirdiği şeylerin hepsine birden kesin olarak inanmak; başka bir ifadeyle Allaha, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kaza ve kadere, ahiret gününe inanmaktır.
İmsak : Oruca başlangıç zamanı
İncil : Allahın İsa (as) ‘a gönderdiği kutsal kitap, Allahın gönderdiği şekli koruyamamış ve değişikliğe uğramıştır.
İnşâallâh : Allah izin verirse, Allah nasib ederse anlamındaki söz dizisi
Îsa : Yahudilere peygamber olarak gönderilmiş olan ve babasız olarak annesi Hz. Meryemden dünyaya gelen, bebekliğinde konuşan, Kutsal kitap olarak İncil verilen peygamber
İslam : Allah katında dinlerin genel adı, özel olarakta son dinin adı
İsmâil (as) : İbrahim (AS)’ ın oğlu, ayakları yanından zemzem suyu çıkan peygamber.
İsrâ : Peygamber (sav)’ in Mekkedeki Mescidi Haramdan Kudüsteki Mescidi Aksaya kadar gecenin bir vaktinde götürülmesine isrâ; oradanda Allahın huzuruna kabul edilmesine miraç denir.
İsraf : Sahip olduğumuz şeyleri gereksiz yere kullanma
İsrâfil : Birincisi kıyametin kopması, ikincisi insanların yeniden diriltilmesi olmak üzere sûr denilen alete üflemekle görevli melek
İstanbul : Peygamber (sav)’ i evinde misafir etme şerefine nail olan Ebu Eyyub el Ensarinin kabrinin bulunduğu ilimiz
İstiklal Marşı : İstiklal Marşı bağımsızlığımızın sembolüdür. Vatan, millet, bağımsızlık ve Allah sevgisi üzerine Mehmet Akif ERSOY tarafından yazılmıştır. İstiklal Marşına saygı tarih, vatan, millet ve şehitlere saygıdır. 12 Mart 1921 tarihinde TBMM’de büyük bir coşku ile okunmuş, dinlenmiş ve kabul edilmiştir.
İstişâre : İnsanlarla görüş alışverişinde bulunma, danışma
Îtikâf : Özellikle Ramazan ayının son 10 gününde mescitlerde veya buna benzer yerlerde kalıp ibadetle meşgul olmak
Itrî : Salatı Ümmiye ve Teşrik tekbirlerini besteleyen ünlü Türk sanatkarı
K
Kâbe : Yeryüzünde ibadet maksadıyla yapılmış olan ilk bina, İbrahim ve oğlu İsmail (as) tarafından yapılmıştır. Müslümanların kıblesi yani namaz kılarken döndükleri yerdir. Mekkede bulunur. Allaha yönelmenin dünyadaki merkezidir.
Kabir Hayatı : Ölümle başlayıp insanların yeniden dirilme anına kadar geçen süre; kabir Peygamber (sav)’ in bildirdiğine göre ya Cennet bahçesi gibi bir bahçe ya da Cenhennem çukuru gibi bir çukurdur.
Kader : Allahın sonsuz ilmi ile ezelden ebede kadar olacak olan şeylerin yerini, zamanını ve özelliklerini bilip takdir etmesi, yazması
Kadir Gecesi : Kuranı kerimin indirilmeye başlandığı ve içinde Kadir gecesi bulunmayan 1000 aydan daha hayırlı olan mübarek gece, ülkemizde Ramazan ayının 27. gecesi olarak kabul Kadir Gecesi Ramazan ayının son 10 günü ve tek rakamlı günlerindedir.
Kâfir : Peygamber (sav)’ in Allahtan getirdiği şeylere inanmayan kimse
: 2- Namazı vakti çıktıktan sonra kılmak
: 3- Tutulan orucun hata ile bozulmasından dolayı o orucu Ramazandan sonra güne gün tutmak
Kâmet : Ezandan farklı olarak ” kad kametis-salah ” ” Muhakkak ki namaz başladı ” ifadesi olan, farz namazlardan önce erkekler tarafından okunan mübarek sözler
Kanaat : Elde olanla yetinmek, yeme, içme, giyinme gibi konularda aşırılıktan kaçınarak orta yolu tutmak, aza razı olmak
Kasîde : Cenabı Hakkı ve Hz. Peygamber (sav)’i metheden şiirlerdir.
Kâsım : Peygamberimizin küçük yaşta vefat eden çocuğu, bu çocuğuna nisbetle Peygamberimiz’e Ebul Kasım lakabı verilmiştir.
Kazâ : 1- Allahu Tealanın ezeli ilmiyle takdir ettiği şeylerin yeri ve zamanı geldiğinde meydana gelmesi
Keffâret : Ramazan ayında tutulan farz olan orucun bile bile bozulmasından dolayı Ramazan ayı dışında iki ay artı bir gün tutmaktır
Kelimei Şahâdet : ” Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûlühû – Ben şahitlik ederim ki Allahtan başka ilah yoktur ve Muhammed (sav) onun kulu ve peygamberidir ” anlamındaki söz dizisi
Kelimei Tevhid : ” Lâ ilâhe illallâh muhammedün rasûlullâh – Allahtan başka ilah yoktur, Muhammed (sav) onun peygamberidir ” anlamındaki söz dizisi
Kerâmet : Allahın izni ile veli kullarının gösterdikleri olağanüstü olaylar
Kevser Suresi : Kuranı Kerimin 3 ayetten oluşan en kısa sûrelerinden birisi
Kibir : Kişinin kendini diğer insanlardan üstün görerek başkalarını küçük görme hastalığı; Şeytanın Allah Tealanın katından kovulmasına sebeb olan manevi hastalık
Kıble : Namaz kılarken döndüğümüz bölgeye verilen genel ad
Kilise : Hristiyanların ibadet ettikleri yer
Kirmen Kâtibîn : İnsanların yaptıkları davranışları yazmakla, kaydetmekle görevli melekler
Kıssa : Kuranı Kerimde geçmişte yaşamış peygamberler ve insanlardan bahseden ibret verici hikayeler
Kıyâmet : Kainatın dengesinin, düzeninin bozularak herşeyin yok olması; dünya hayatını sona erdirecek olan büyük olay; Kıyametin kopuş zamanını Allahtan başka kimse bilemez.
Kul Hakkı : İnsanın malı, canı, namusu, kutsaldır ve bunlara dokunulamaz. Bu dokunulmaz hakları çiğnediğimiz zaman kul hakkı yemiş oluruz. Kul hakkına giren davranışlar şunlardır. Yalan söylemek, Yalancı şahitlik yapmak, İftira etmek, Gıybet etmek, Hırsızlık, Alay etmek, Başkalarının özel hayatlarını araştırmak, Hile yapmak, Kötü zanda bulunmak, Başkalarına zarar vermek, eziyet etmek Adam öldürmek, Rüşvetle bir şey elde etmek Yüce Mevla’mız affedicidir, affı sever ancak kul hakkını affetmez. Kul hakkından kurtulmanın yolu hakkını yediğimiz kimsenin hakkını vermek ve helallik almaktır.
Kumar : Ortaya para koyarak oynana talih oyunu, oynayana kazanç veya zarar getiren her türlü şans oyunu kumardır.
Kunut Duaları : Vitir namazının üçüncü rekatında bir sure okundukan sonra tekbir alıp okunan dualar
Kurânı Kerim : Allahın Hz. Muhammed (sav)’ e gönderdiği en son kutsal kitap; âyet âyet, sûre sûre yaklaşık 23 senede indirilmiştir. Hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Hükümleri kıyamete kadar geçerlidir.
Kurban : Allaha yaklaşmak amacı ile belli zamanda belli bir hayvanı kesmek suretiyle yapılan ibadet
Kureyş : Peygamber (sav)’ in soyunun mensup olduğu kabile
Kutlu Doğum : Peygamber (sav)’ in doğumu dolayısıyla 1989 yılından bu yana kutlanan hafta
Kutsal Kitap : Allahın peygamberlerine gönderdiği kitaplar
Küllî İrâde : Allahın sonsuz ve sınırsız iradesine verilen isim
Kültür : Bir toplumun, bir milletin sahip olduğu maddi, manevi değerlerin hepsine birden verilen ad.
Kürsü : Vaiz efendinin Cuma , bayram veya önemli günlerde cemaati bilgilendirmek için konuşma yaptığı yer
L
Lânet : Allahın merhametinden mahrum olma durumu
Levhi Mahfûz : Korunmuş levha; Allahü Teâlânın takdir ettiği her şeyin yazılı bulunduğu, nasıl olduğu bizce bilinmeyen ve her türlü te’sirden korunmuş levha, herşeyin hayatının Allah katında yazılması
Lokman (as) : Kuranı Kerimde ismi geçen oğluna öğütleri ve ahlaki, tıbbi sözleri ile tanınan Allahın veli kullarından
M
Maâzallâh : Tehlikeli, zararlı ve istenmeyen durumlardan korunmak için söylenen ” Allah korusun, Allah saklasın, Allahü Teâlâya sığınırım ” anlamında duâ cümlesi
Mahfel : Camide müezzinlik yapan kimsenin bulunduğu yer
Mahmud : Peygamber (sav)’ in isimlerinden birisi
Mahşer : İnsanların hesaba çekilmek üzere biraraya toplandıkları yer, diğer ismi Arasat’tır.
Mahya : Eskiden Ramazan aylarında Ramazanın önemini hatırlatan minareler arasına asılan ışıklı yazılar
Mâlik : Cehennemde görevli meleklerin başı
Mâşâallâh : Beğenilen şeyler görüldüğünde söylenilen; ” Bu, Allahü teâlânın dilediği ve ihsân ettiği şey, Allahın istediği gibi, Allah korusun, Allah saklasın ” manasında dua cümlesi
Meal : Bir dildeki bir sözü başka bir dile anlam bakımından çevirmek
Medîne : Peygamber (sav)’ e ve ilk müslümanlara kucak açan, ve Peygamber (sav)’ in kabirinin bulunduğu nurlu şehir. Hicretten önceki ismi Yesrib’ tir.
Mekke : Arabistan yarımadasında Kâbenin bulunduğu ve Peygamber (sav)’ in dünyaya geldiği kutlu şehir.
Melek : Nurdan yaratılmış, yeme – içme, erkeklik – dişilik gibi özellikleri olmayan, Allaha itaat edip isyan etmeyen, gözle görülmeyen ve kanatları olan varlıklar
Merhaba : Müslümanlar arasında bir nevi selamlaşma kelimesi olup; rahat olunuz, hoş geldiniz manasında söylenir.
Merhamet : Allahın yarattığı varlıklara acımak, onların iyiliğini istemek, kendilerine yardım etme arzusu duymak
Mescidi Aksâ : Kudüste Süleyman (as) tarafından yaptırılmış olan ve müslümanların ilk kıblesi olan cami; Beyti Mukaddes, Beyti Makdis de denir
Mescidi Harâm : Kâbeyi de içine alan kutsal mekan
Mescidi Kuba : Peygamber (sav)’ in Medineye hicret ederken yaptığı ilk cami, Kuranı kerimde bu camiye Takva Mescidi denir.
Mescidi Nebevî : Peygamber (sav)’ in Medine şehrinde iken yaptığı ilk mescit, ayrıca Peygamber (sav), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in kabirleri burada bulunmaktadır.
Mescit : Müslümanların toplu halde veya tek başına namaz kılıp, ibadet ettikleri umuma açık mübarek mekanlar, genelde küçük camiler için kullanılır
Mesh : Vücudun herhangi bir yerini ovalamak
Mest : Belli özellikleri olan ayağa giyilen ayakkabı cinsinden giyecek, mest üzerine meshetme süresi yolcu olmayanlar (mukim) için 24 saat, yolcular (seferi) için 72 saattir.
Mevlid : Hz. Peygamber (sav)’in doğumu, miracı, vefatı gibi olayları anlatan nazım şekli, Süleyman Çelebi tarafından yazılan Vesiletün Necat (Kurtuluş Sebebi) isimli eserdir.
Mevlid Gecesi : Peygamber (sav)’ in dünyaya geldiği gece, Kameri aylardan 12 Rebiulevvel 571 Pazartesi
Mezheb : Gidilecek yer, yol, görüş, akım gibi anlamlara gelir. Terim olarak bir dinin görüş ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarıdır. Mezheplerin çeşitleri: İtikadi Mezhepler: İnanç esasları ile ilgili meselelerde Ehli sünnet mezhepleri iki tanedir. Eşâri, Mâturîdi; Fıkhi Mezhepler: İbadet ve muamelatla ilgili konularda Ehli sünnet mezhepleri dört tanedir. Hanefi, Mâliki, Şâfii, Hanbeli; Mezhepleri Kuran ve Sünnet prensiplerine uygun olmak şartıyla birer zenginlik olarak kabul etmeliyiz. Mezhepleri dinin farklı anlayış şekilleri olarak düşünmeliyiz.
Mihrâb : İmamın namaz kıldırmak için durduğu kıbleye bakan içi oyuk yer.
Mikâil : Evrendeki tabiat olayları ile görevli melek
Millet : Din, dil, tarih, kültür, ülkü birliği olan insan topluluğu
Mina : Hacda şeytan taşlamanın yapıldığı bölgeye verilen isim
Minâre : Camilerde ezan okumak için çıkılan kuleye benzeyen yer.
Minber : Cuma ve bayram günlerinde imamın hutbe okumak için çıktığı merdivenli yer.
Minyatür : Resimde olduğu gibi derinliği ve gölgesi bulunmayan çizgi sanatı
Mîraç Gecesi : Peygamber (sav)’ in Allahın huzuruna kabul edildiği, Üç aylardan Receb ayının 27. Gecesi olan mübarek gece; bu gece 5 vakit namaz farz kılınmştır.
Misvak : Diş fırçası vazifesi gören, hoş kokulu ve meyvesiz bir ağaç olan Erak ağacının köklerinden yapılıp kullanılan alet
Misyoner : Hristiyanların kendi ülkeleri dışında dinlerini yaymak için görevlendirdiği kimseler.
Mîzan : İnsanların hesaba çekilmesinden sonra amelleri tartmaya mahsus ilahi adalet terazisi
Muâmelat : Kişilerin karşılıklı olarak kendi aralarında yaptıkları işler
Mûcize : Peygamberlerin peygamberliklerini isbat etmek için Allahın izniyle gösterdikleri harikulade olaylar
Muhâcir : Mekkeden Medineye hicret eden müslümanlar
Muhammed (sav) : ” Yer ve gök ehli tarafından övülen ” manasında, Alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan en son peygamber
Muharrem : Hicri yılbaşının ilk ayı, 10. günü Aşure günüdür.
Mukâbele : Kur’an-ı Kerim’i, birinin yüzünden veya ezbere okuması, diğerlerinin de onu takip etmesi
Musêvîlik : Musa (as) peygamberleri olduğu için Yahudiliğe verilen diğer isim
Mushaf : Kuranı Kerimin diğer adlarından birisi, iki kapak arasında toplanmış sahifeler anlamında
Mûsikî : Müzik
Mustafa : Peygamber (sav)’ in isimlerinden birisi
Mûte Savaşı : Bizanslılarla Müslümanların 629-630 tarihinde yaptığı ilk savaştır.
Mücâdele Suresi : Her âyetinde Allah kelimesi bulunan sure
Müezzin : Ezan okuyan kimse
Müftü : Dinî konularda fetva vermeye yetkili olan kimse
Mükellef : Dinin emir ve yasaklarından sorumlu olan kimse; akıllı ve ergenlik çağına girmiş olan her erkek ve kadın mükelleftir.
Mü’min : Peygamber (sav)’ in Allahtan getirdiği şeylerin hepsine kesin olarak inanan kişi
Münâfık : İnanmadığı halde inanmış gibi görünen, diliyle inandığını söyleyip kalbiyle inkar eden kimse
Münezzeh : Kusur, eksiklik ve muhtâçlıktan uzak. Allahü teâlânın noksan sıfatlardan uzak olduğunu bildirmek için kullanılan bir tâbir.
Münker Nekir : İnsan kabre konulunca soru sormakla görevli melekler
Müşrik : Allaha inanmakla beraber ona ortak koşan kimse
Müzdelife : Hacda vacib olan vakfenin yapıldığı, şeytanlara atılacak taşların toplandığı bölge
N
Naat : Hz. Peygamber (sav)’e duyulan derin sevgiyi dile getiren şiirler
Naîm Cenneti : Cennetin tabakalarından, bölümlerinden birisi
Nâs Sûresi : Kuranı Kerimin en son suresi
Nasr Sûresi : Kuranı Kerimin 3 ayetten oluşan en kısa surelerinden birisi
Nebî : Kendisine kutsal kitap verilmeyen, kendinden önceki peygamberin kitabına bağlı olan peygamber
Necâşi : Peygamber (sav)’ in gıyabında cenaze namazı kıldırdığı Habeşistan kıralı
Nifak : İki yüzlülük, ara bozmaya çalışmak
Nîmet : İyilik, rızık, Allahın kullarına faydalanması için verdiği şeylerin genel adı
Nisab : Dinimize göre en az zenginlik ölçüsü
Nûr Dağı : İlk vahyin geldiği dağ
O – Ö
Oruç : Arapça savm kelimesinin karşılığıdır. Tan yerinin ağarmasından güneş batıncaya kadar yeme içme ve bir takım bedeni arzulardan uzak kalmak suretiyle yapılan ibadet
Ölüm : Rûhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, rûhun bedenden ayrılması, canlıların hayatlarının sona ermesi
Ömür : Hayat, yaşama, yaşayış. İnsanın doğumundan ölümüne kadar geçen zaman.
Örf : Aklın ve dinin güzel, hoş gördüğü şeyer
Öşür : Tarım ürünlerinden zekata denk alınan 1/10, 1/20 oranındaki ibadet türünden bir vergi
P
Papaz : Hristiyanların din adamlarına verilen isim
Peygamber : Allahın mesajlarını insanlara iletmek üzere insanlar arasından seçtiği elçi. Kuranı Kerimde ismi geçen 25 tane peygamber vardır. Bunlar : Adem, , Davud, Elyesea, Eyub, Harun, Hud, İbrahim, İdris, İlyas, İsa, İshak, İsmail, Lut, Muhammed, Musa, Nuh, Salih, Süleyman, Şuayb, Yahya, Yakub, Yunus, Yusuf, Zekeriyya, Zülkifl. Kuranı Kerimde ismi geçmeyen peygamber ise Şit (as)’ dır.
Put : Allahü Teâlâya inanmayanların taptıkları resim veya heykel.
R
Radıyallâhu Anh : Daha çok Eshâb-ı kirâmdan birinin ismi anıldığı veya yazıldığı zaman söylenen ve yazılan “Allahü teâlâ ondan râzı olsun” mânâsına duâ, hürmet ve saygı ifâdesi. İki kişi için Radıyallahü anhümâ, ikiden fazlası için Radıyallahü anhüm denir.
Râhip : Hristiyanların din adamlarına verilen isim
Rahle : Kuranı Kerim okumak için yapılmış küçük masa
Ramazan : Onbir ayın sultanı olarak kabul edilen, içinde Kadir gecesini bulunduran, farz olan orucun tutulduğu, teravih namazının kılındığı, bayram namazından önce fıtır sadakasının verildiği mübarek ay.
Ranuna : Peygamber (sav) Efendimizin ilk cuma namazını kıldığı bölge
Rasûl : Kendisine kutsal kitap verilen peygamber
Ravza : Hz. Peygamber (sav)’ in kabrinin bulunduğu yere verilen isim
Rebîul Evvel : Peygamber Efendimizin doğduğu Kameri ay
Regâib Gecesi : Mübarek üç aylardan Receb ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi
Reinkarnasyon Tenasüh : Ruhun bir bedenden başka bir bedene geçerek varlığını sürdürmesi, Hinduizm’de görülen bir inançtır. Dinimize göre bu Ahireti inkar etmek anlamına gelir.
Rekat : Namazın bölümlerinden herbiri
Rıdvân : Cennette görevli meleklerin başı
Riyâ : Söz, iş ve davranışlarında gösterişe yer vermek, inandığı gibi hareket etmemek
Rızık : Allahın canlılara yiyip içmeleri ve faydalanmaları için verdiği her şey
Rûh : Can, nefes, canlılık, insana hayat veren mahiyetini Allahın bildiği şey. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki: Yâ Muhammed! Sana rûhtan soruyorlar. De ki: Rûh, Rabbimin emrindendir (O’nun yarattığı varlıklardan biridir . Bu husûsta) size, az bir ilimden başkası verilmemiştir. ( İsrâ Sûresi 85 )
Rüşvet : Bir işi yaptırmak için haksız yere verilen haram olan para, mal
S
Sabır : Beklenmedik olaylar, içine düşülen güçlükler karşısında tedirgin olmamak, paniğe kapılmamak ve tahammül göstermek
Sadaka : Kişilerin sevap kazanmak amacıyla yaptıkları her türlü maddi ve bedeni yardımlar
Sadakayı Câriye : Sürekli hayır getiren, öldükten sonrada sevap kazandıran mali yardım, yatırım ve hayırlar
Safâ – Merve : Hacer annemizin oğlu İsmail için su bulmak amacıyla koştuğu tepeler; Haccı adaylarıda bu iki tepe arasında 7 defa gidip gelirler. Peygamber (sav) Efendimizin ilk defa insanları açıktan açığa bir olan Allaha inanmaya çağırdığı tepe ( Safâ )
Sahâbe : Peygamber (sav)’ i gören, sohbet eden ve müslüman olarak vefat eden kişi
Sahur : Ramazanda gece yenen yemek
Salâ : Cuma, cenaze namazı vb zamanlarda minareden okunan salavat, dua
Salât : Namazın Kuranı Kerimdeki karşılığı
Salâtü Selam Salavât : Peygamber (sav) Efendimizin ism-i şerîfleri anılınca, işitilince veya yazılınca söylenen veya yazılan hayır duâlardan ibâret olan sözler yâni sallallahü aleyhi ve sellem, Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed, Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rasûlallâh … gibi mübarek sözler
Sâlih Amel : Yüce Allah’ın rızasını sevgisini kazandıran faydalı iş ve davranışlar; ikiyüzlülük ve gösteriş taşımayan Yüce Allah’ın rızasını, sevgisini kazandıracak olan her iş salih ameldir.
Sa’y : Safa ve Merve tepeleri arasında 7 defa gidip gelmek, Haccın vaciblerindendir.
Sebat : Her şeyi iyice düşündükten sonra verilen karardan bir daha dönmemek
Seccâde : Üzerinde namaz kılmak için hazırlanmış olan örtü.
Seferî – Yolcu : En az doksan km. uzağa giden ve orada en fazla onbeş gün kalmaya niyetlenen kimse, yolcular 4 rekatlı farz namazları iki rekat olarak kılarlar, Cuma ve bayram namazı kılmayabilirler, kurban kesmeyebilirler, oruçlarını kazaya bırakabilirler, mest üzerine mesh süreleri 72 saattir.
Sehiv Secdesi : Namazın farzlarından, vaciplerinden birini geciktirmek veya vaciplerinden birini yapmamaktan dolayı namaz sonunda yapılan telafi secdesi
Selam : İnsanlar arasında sevgiyi artırmak için karşılaştığımız kimselere sağlık ve esenlik dileklerimizi söylemek
Selâmün Aleyküm : İki müslüman karşılaşınca veya ayrılırken birinin diğerine; “Ben müslümanım. Benden sana zarar gelmez, selâmettesin. Dünyâda ve âhirette selâmette ol, sıhhat ve âfiyet üzerinize olsun.” mânâsına söylenen söz.
Sevab : İyilik ve ibâdet yapana âhirette Allahü teâlâ tarafından verilecek mükâfât, iyi karşılık
Sevr : Peygamber (sav)’ in hicret ederken saklandığı mağara
Seyyid : Hz. Hüseyinin soyundan gelenlere verilen isim
Sihir : Sebebi esrar perdesinde kaldığı için seyredeni şaşırtan, aldatan, etkileyen bir olay
Sılayı Rahim : Dinimizde akraba ziyaretine verilen isim
Sinagog : Yahudilerin ibadet ettikleri yer
Sır : Gizli tutulup kimseye söylenmemesi gereken şey
Sırât : Cehennem üzerinde uzatılmış olan bir yol, herkes buradan geçecektir.
Siyer : Hz. Peygamber (sav)’in hayatını, güzel ahlâkını, üstün vasıflarını anlatan anlatan kitaplar
Suhuf (Sahifeler) : Kutsal kitaplara göre küçük hacimli olan Allahın bazı peygamberlerine gönderdiği kitapcıklar. Hz. Adem (as)’a 10 Sahife; Hz. Şit (as)’a 50 Sahife; Hz. İdris (as)’a 30 Sahife ve Hz. İbrahim (as)’a 10 Sahife gönderilmiştir.
Sûr : İsrafil (as) tarafından üfleneceğine inanılan ve mahiyetini sadece Allahın bildiği alet, Sûra iki defa üflenecektir. Birinci surla beraber kıyamet kopacaktır. İkinci surla beraber insanlar yeniden diriltileceklerdir.
Sûre : Ayetlerin meydana getirdiği Kuranı Kerimin bağımsız bölümler, Kuranı Kerimde 114 tane sure vardır.
Sübhâneke : Namaza başlama tekbirinden sonra okuduğumuz dua, ayrıca Cenaze namazında da okunur.
Süleyman Çelebi : Mevlid ismiyle meşhur Vesiletün necat isimli eserin yazarı olan Türk
Sünnet : Peygamber (sav)’ in farz ve vacib dışında ibadet maksadıyla yaptığı işler
Sünnetullâh : Allahın bu evrene ve bu evrendeki her türlü varlığa koymuş olduğu yasalara Kuranı Kerimde verilen isim, Allahın kanunu
Ş
Şefâat : Ahiret günü başta Peygamberimiz (sav) olmak üzere Allanhın izin verdiği kimselerin günahkar müminlerin bağışlanması için Allaha duada bulunmaları
Şehid : Hiçbir dünya menfaati gözetmeden, din için vatan için düşmanla savaşan ve ölen kimseler, şehitlik peygamberlerden sonra en yüksek mertebe, rütbe kabul edilir. Şehitler Allah’ın sevgili kullarıdır. Allah onları Cennetle mükafatlandıracaktır. Kul hakkı hariç bütün günahlarını affedilecektir.
Şer : Dînin ve aklın zararlı gördüğü şey.
Şerefe : Minarelerde bulunan ve ezan okumak için yapılmış çıkıntılı yer
Şeriat : Peygamberlere gelen ilâhî hükümler (emirler ve yasaklar), din. İslâmiyet
Şerif : Hz. Hasanın soyundan gelenlere verilen isim
Şeymâ : Peygamber (sav)’ in süt kardeşi
Şeytan : İnsanları doğru yoldan, hidayet yolundan uzaklaştırmaya çalışan gözle görülmeyen varlık, diğer ismi İblis’tir
Şeytan Taşlama : Haccın vaciblerinden, sembolik olan büyük, orta ve küçük şeytana toplam 70 taş atmak
Şirk : Allaha ortak koşmak, ondan başka ilahlar edinmek
Şükür : Allahın bize yaptığı sonsuz iyilikleri, verdiği sayısız nimetleri tanımak ve buna karşılık sevinç ve teşekkürlerimizi belirtmek
Şükür Secdesi : Sevindirici bir olay veya haber yada bir sıkıntıdan kurtulunması üzerine Allaha şükür olarak yapılan secde
T
Taassub : Bir inanca, bir fikre körü körüne bağlı kalıp diğerlerine tahammül edememe
Tâbiî : Sahabeyi görmüş, onunla sohbet etmiş kişilere verilen isim
Tahıyyat : Namazların son oturuşunda okunan dua
Tâif : Peygamber (sav)’ in taşlandığı şehir
Takvâ : Allah korkusu, dinin yasak ettiği şeylerden veya haram olduğun da şüphesi olan şeylerden kendini korumak, bütün günahlardan kendisini korumak, İslama göre üstünlük derecesi
Tarîkât : Kelime olarak yol manasına gelmektedir. İnsanın ruhsal problemlerini gidermek, huzura kavuşturmak, insanı eğitmek ahlakını Kuranı ahlakı ile ahlaklandırmak maksadı olan kurumlardır.
Tasavvuf : Kalbi dünyanın gelip geçici işlerinden ayırıp Alah sevgisi ile bağlamak
Tavâf : Kabenin etrafında Kabe sola alınarak 7 defa dönmek, farz olan tavaf Kurban bayramının birinci günü yapılır.
Tebuk Seferi : 630 tarihinde Peygamberimiz (sav)’ in komutasında Bizanslılara karşı düzenlenen sefer, savaş olmadan geri dönülmüştür.
Tecvid : Kuranı Kerimi usulüne göre okumaya yarayan ilim
Tefsir : Kuranı Kerimi açıklayan yorumlayan ilim dalı
Telbiye : İhrama girdikten sonra okunan özel dua. ” Lebbeyk. Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel hamde vennigmete leke vel mülk. Lâ şerîke leke – Allahım! Senin emrine her zaman uyarım. Senin ortağın yoktur. Davetine uyarım. Hiç şüphe yok ki hamd de, nimet de, mülk de senindir. Senin ortağın yoktur.”
Terâvih Namazı : Ramazan ayında Yatsı ile vitir namazı arasında kılınan 20 rekat sünneti müekkede olan bir namaz
Terceme : Bir dildeki bir sözü, bir metni başka bir dile aynen aktarmak
Tesbîh : Namaz sonundaki tesbihatı söylemek için yapılmış alet
Teslîs : Hristiyanların Baba, oğul ve kutsal ruhtan oluşan üçlü Tanrı inancı,
Teşrik Tekbirleri : ” Allâhu ekber Allâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Allâhu ekber velillâhil hamd – Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allahtan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Hamd (övgü) onun içindir ” cümlesidir. Kurban bayramının arefe günü sabah namazıyla başlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi mamazına kadar toplam 23 vakit farz namazlardan sonra söylenmesi vacib olan tekbirdir.
Tevâzû : Alçak gönüllülük; kendisini başkaları ile bir görmek, başkalarından daha üstün ve daha aşağı görmemek.
Tevbe : İnsan olmanın gereği olarak meydana gelen her türlü günahtan pişmanlık duymak, bir daha işlememek üzere dönüş yapmak
Tevbe Suresi : Başında besmele bulunmayan sure
Tevekkül : Bir amaca ulaşmak için elden gelen bütün çalışmayı yaptıktan sonra Allaha güvenip işi ona havale etmek
Tevhîd : Allahın birliği inancı
Tevrat : Allahın Musa (as)’ a gönderdiği kutsal kitap, Allahın gönderdiği şekli koruyamamış ve diğişikliğe uğramıştır.
Teyemmüm : Suyun bulunmaması veya çeşitli sebeplerden kullanılamadığı durumlarda toprak veya toprak cinsi bir şeyle yapılan sembolik temizlik, Teyemmümün farzı ikidir. Niyet etmek, elleri toprağa vurup önce yüzü, tekrar toprağa vurup kolları meshetmek
Tezhîb : Kitaplarla, yazı levhalarının altın tozu kullanılarak çeşitli çiçek ve nakışlarla süslenmesi
Tilâvet Secdesi : Kuranı Kerimin 14 yerinde bulunan secde ayetlerinin duyulması veya okunması üzerine yapılması gereken vacib olan secde. Yapılışı: Abdest almalıyız. Allahu Ekber diyerek tekbir alınır ve secdeye gidilir. Secdede üç defa ” Sübhâne rabbiyel azîm ” denilir ve Allâhu ekber diyerek secdeden kalkılır.
Tûbâ : Kökleri yukarıda, dal ve budakları aşağıya doğru sarkan cennet ağacı
Türbe : Mezar üzerine yapılan yapı, büyük zatlara mahsus mezarlara verilen isim
Uhud Savaşı : Mekkeli müşriklerle 625 tarihinde yapılan ve komutanın emrine uymanın önemini ifade eden savaş
U – Ü
Umre : Senenin herhangi bir günü ihrama girerek Kabeyi ziyaret etmek ve Safa ve Merve arasında gidip gelmek suretiyle yapılan ibadettir.
Üç Aylar : Dinimize göre Mevlid gecesi hariç diğer mübarek geceleri içinde bulunduran aylar. Bunlar peşpeşe gelen Receb, Şaban ve Ramazan aylarıdır.
Ümmet : Bir peygambere inanıp onun yolundan giden insanların hepsi.
V
Vaaz : Dini konular üzerinde konuşup, sohbet etmek
Vaftiz : Hristiyanlara göre çocuğun ve hristiyanlığa yeni giren kimsenin dine yeni girme şartı sayılan suya sokma merasimi
Vahiy : Allahın mesajlarını peygamberlerine bildirmesi olayına vahıy denir.
Vahiy Katibi : Peygamber (sav)’ e gelen vahiy ifadelerini yazmakla görevli kimseler
Vâiz : Dini konularda nasihat, öğüt veren kimse
Vakfe : Kurban bayramının arife günü öğleden sonra, Kurban bayramının birinci günü tan yerinin ağarmasına kadar Arafatta bir müddet beklemek, Haccın farzlarındandır.
Vakıf : Faydası bütün topluma olmak üzere bir malı kendi mülkiyetinden çıkararak Allah yolunda tahsis etmek
Vatan : Bir milletin üzerinde hür ve bağımsız olarak yaşadığı toprak parçası, bir devletin egemenlik sahası
Vedâ Haccı : Peygamber (sav)’ in ilk ve son haccı, bu hac esnasında Arafatta 120.000′ i aşkın müslümana veda hutbesini okumuştur.
Vefâ : Sevgide, dostlukta sebat, bağlılık
Vesvese : Şüphe, tereddüt, kuruntu, aslı olmayan ihtimaller
Vitir Namazı : Yatsı namazından sonra kılınan ve toplam üç rekat olan namaz. Üçüncü rekatında bir sure okunduktan sonra tekrar tekbir alınır eller kulaklara kadar götürülür ve kunut duaları okunur.
Y
Yahova : Yahudilere göre tanrının ismi
Yahûdilik : Yahudi milletine gönderildiği için Museviliğe verilen diğer isim
Yemâme : Kuranı Kerimin kitap haline getirilmesine sebep olan savaş
Yemin : Bir haberi yâhut bir işi yapma veya yapmama husûsundaki azmi, iddiâyı (sözü); vallahi, tallahi şeklinde, Allahü teâlânın ism-i şerîfini anarak veya dînin izin verdiği sözlerle kuvvetlendirmek.
Yerhamükellâh : Aksırıp, Elhamdülillah diyene, yanında bulunan kimsenin; “Allahü teâlâ sana merhamet etsin” mânâsına söylediği mübârek bir söz
Z
Zakkum : Cehennemde bir ağacın ismi, cehennemliklerin yiyeceği
Zan : İnsanlar hakkında iyi veya kötü düşünce beslemek, zan ikiye ayrılır. Hüsnü Zan ; İnsanlar hakkında iyi fikir güzel düşünce beslemektir. Güzel bir huydur. İnsanları birbirine yaklaştırır. Kendileri iyi ve temiz olan insanlar başkalarını da öyle görürler. Sui Zan ; Kesin bilgi sahibi olmaksızın insanlara hakkında olumsuz düşünce ve tahminlerde bulunmaktır.
Zebâni : Cehennemde görevli melekler
Zebur : Allahın Davud (as)’ a gönderdiği kutsal kitap, içinde ilahiler, güzel sözler, dualar ve zikirler yer almaktadır. Allahın gönderdiği şekli koruyamamış ve değişikliğe uğramıştır.
Zekat : Belirli bir malın, belirli bir miktarını,belirli bir zaman sonra, belirtilen yerlere Allah rızası için vererek yapılan ibadet
Zemzem : Kâbenin yakınından çıkan mübarek su
Zilhicce : Hac ibadetinin ve kurban ibadetinin yapıldığı kameri ay Zilhicce 9-10-11-12-13

Ders notu 1: Borçlar Hukukuna Giriş

1. Borçlar Hukukunun Konusu

1)Genel Hükümler

2) Özel Borç İlişkileri

Borçlar hukukunun konusu borç ilişkileridir.

2. Borç Kavramı

Borç Kavramının 3 Anlamı Vardır.

2.1 En Dar Anlamda Borç: Para borcu demektir

2.2 Dar Anlamda Borç:Geniş anlamda yer alan borçların,edimlerin her birine denir.

2.3 Geniş Anlamda Borç(Borç İlişkisi): 2 kişi devrededir.

A (alacaklı) B (borçlu) ise B bir şeyi yapmakla vermekle ya da yapmamakla sorumludur. Örnek olarak iki bakkal aynı malı satmamak için anlaşma yapmış olabilir.



Borçlunun borcuna EDİM denir.

Borç ilişkisi 2 kişi arasında öyle bir ilişkidir ki borçlu alacaklıya bir edimi yerine getirmeye ve de alacaklı da bu edimi isteme yetkisine sahip olmaktadır.

3. Borçlar Hukukunda Geçerli İlkeler

3.1 Alacak Hakkı Nispi Bir Haktır. Yani yalnızca 1 kişiye aittir. Adamın borcu varsa karısından isteyemeyiz. Hakkımızı sadece borçludan isteyebiliriz. Bazı nispi haklar vardır ki güçlendirilebilinir. Böyle haklara güçlendirilmiş nispi hak denir. Başkalarına karşı da ileri sürülebilinir. Bu hak yeni mal sahiplerine yönlendirilebilinir. Herkese karşı ileri sürülemez. Taşınmaz mallar için nispi haklar tapu kütüğünde güçlendirilir. Yasa hangi malın güçlendirile bilineceğini belirler. Taşınmaz mal ve kira sözleşmeleri güçlendirile bilinir. Örnek: 10 yıl kiraladım sözleşme yapıldı. Adam 1 yıl sonra sattı. Eğer tabuda güçlendirilme yapılmışsa yeni adama karşı hakkımızı ileri sürebiliriz.

Taşınmaz Satış Vaadi: Satıştan önce yapılan bir sözleşmedir ve satıştan önce noterde yapılır. Örnek: Ahmet Mehmet' e 5 yıl içersinde satacak diye anlaşma yapabilir. Güçlendirme varsa 3. kişiye karşı hak iddia edililebilinir.

3.2 Mutlak Hakkın Doğması

Borçlunun borcu bir malın verilmesi ise; borç doğduğu an alacaklının o mal üzerinde mutlak hakkı doğmaz.

A B ile sözleşme yapsın. A borçlu arabasını verecek. Alacaklı ne zaman mutlak hakkı kazanır.

· Taşınır Malar İçin:Malın Mülkiyetini alacaklıya geçmesi için malın alacaklıya teslim edilmesi gerekir. Zilliyetlik devride olabilir (arabanın anahtarı).

· Taşınmaz Mallar İçin: Mutlak hakkın başlaması için tescil yapılmalıdır.

Domates alacaz Arsa Alacaz

Taşınır Mal Taşınmaz Mal

· Satış Sözleşmesi Satış Sözleşmesi

· Domatesin Bana Verilmesi Tescil (Tapuda)

4. Borç ve Sorumluluk

Sorumluluğun 2 anlamı vardır.

1. Sorumluluk: Alacaklının alacağına karşılık borçlu borcunu yerine getirmezse icra dairesine baş vurulup alacağın alınmasıdır. Borç varsa sorumluluk da vardır. Ender olarak borç var da sorumluluk olmayabilir. Eksik borç denir.

2. Bir zararı giderme hükümlülüğüdür.

4.1 Eksik Borç

Borçlunu borcu vardır ama sorumluluğu yoktur. Borçlu borcunu yerine getirmezse alacaklı dava açamaz ya da icraya başvuramaz. Borçlu borcunu yerine getirirse verdiğini tekrar geri getiremez. Örnek:Kumar ve bahisten doğan borç eksik borçtur. Borcun yasa dışı veya izinsiz olması gerekir eksik borç olması için. Kumar veya bahisten doğan borç kesin geçersizdir. Eksik borçtur da. Kumar ve bahisten doğan borç için verilen senet bile geçersizdir. Borcunu verirse tekrar geri alamaz. Örnek:Bir borç zaman aşımına uğramışsa eksik borç olabilir. Alacaklı davayı açar borçlu zaman aşımını ileri sürerse yargıç davayı iptal eder. Sürmezse ödemek zorundadır. Örnek: Çöpçatanlıktan doğan borç ilişkisi eksik borçtur. Örnek: Karı koca arasındaki borç eksik borçtur. Dava açılabilir ama mallara el konulamaz.



5. Borcun Kaynakları:

5.1 Hukuki İşlem : Araba Alımı

5.2 Haksız Eylem: Kişinin arabasına çarpmam Haksız eylemdir.

5.3 Nedensiz Zenginleşme: Babamın ölümünden sonra arabasını kullanmam



Ders Notu 2: Hukuki İşlem

1. Hukuki İşlem: Hukuki sonuç doğuran irade açıklamasıdır.

İrade: Beynimizdeki duygu ve düşüncelerdir.

2. Hukuki İşlemlerdeSınıflandırmalar

2.1 Katılan Kişi Sayısına Göre Hukuki İşlemler
2.1.1Bir Taraflı Hukuki İşlemler: Vasiyetname yazılması, vakıf kurulması, tek taraflı hukuki işlemlerde bir kişinin irade açıklaması yeterlidir.

2.1.2 Çok Taraflı Hukuki İşlemler:

2.1.2.1 Sözleşmeler: 1 sözleşmenin kurulabilmesi için en az 2 kişi irade açıklamasında bulunmalıdır. 1 den çok irade açıklaması vardır.

2.1.2.1.1 Bir Yana Borç Yükleyen Sözleşmeler: Bağışlar

2.1.2.1.2 İki Yana borç Yükleyen sözleşmeler: Araba satışı; arabayı satan satmakla alan ise parayı ödemekle borçludur.
2.1.2.2 Kararlar: 1 den çok irade açıklaması vardır. Kararların sözleşmelerden farkı irade açıklamalarının tek aynı yönde olmasıdır.

2.2 Sonuç Doğurma Zamanına göre Hukuki İşlemler
2.2.1 Ölmeden Önce:

2.2.2 Öldükten Sonra: Vasiyetname, miras sözleşmeleri

2.3 Mal Varlığı Üzerindeki Etkisine Göre Hukuki İşlemler

2.3.1 Borçlandırıcı İşlem: Kişiyi borç altına sokan işlemdir.

2.3.2 Harcama İşlemi: Kişi hakkı azaltan bir işlem yapmış olur. Harcama işleminin yapılabilmesi için borçlandırıcı işlemin yapılması gerekir.

Arabamı sattım: Borçlandırıcı işlem

Teslim ettim: Harcama işlem

200bin liraya milliyet alacam.

Milliyet dedim borçlandırıcı işlem

Parayı vermem harcama işlemi.

Borçlandırma işlemi geçersiz ise harcama işlemine bakılır. Harcama işlemi ya soyut harcama işlemi ya da nedene bağlı harcama işlemi olmak üzere ikiye ayrılır.

Nedene Bağlı Harcama İşlemi: Borçlandırıcı işlem geçersiz ise harcama işlemi de geçersizdir. Taşınır ve taşınmaz mallarda harcama işlemi nedene bağlıdır. Taşının mallarda harcama işlemi zilliyetliğin devri ile olur.

Ders Notu 2.1 : Sözleşme

1. Sözleşme Nedir : İki kişinin birbirine söz vermesidir.

* 1 sözleşmenin kurulabilmesi için 2 kişinin irade açıklaması gerekir.
* İrade açıklamaları birbirine uygun olmalıdır.
* Sözleşme karşılıklı birbirine uygun irade açıklamaları ile oluşan işlemin adıdır.
* İlk irade açıklamasına icap denir. 2. irade açıklamasına kabul denir.
* Sözleşme icapla ve kabulle oluşan hukuki işlemdir.

2. İcap:

Sözleşmeyi kurmak üzere yapılan ilk irade açıklamasıdır. İcap tek yanlıdır. Bir irade açıklamasının icap olabilmesi için 3 koşul gereklidir.

1. İrade açıklaması yöneltilmiş olmalıdır: İcap belli bir kişiye ya da kesime yöneltilmiş olmalıdır.
2. İrade açıklamasının ciddi olması gerekmektedir. Kişi gerçekten sözleşmeyi yapmak için irade açıklaması yapmış olmalıdır.
3. İcabın belli şeyleri içermesi gerekmektedir.

* Ana Noktaları: Bir sözleşmenin kurulabilmesi için gerekli, üzerinde anlaşmaya gidilecek olmazsa olmaz kurallardır.
* Objektif Ana Nokta: 1 sözleşmenin kurulabilmesi için yasanın öngördüğü ana noktadır.
* Sübjektif Ana Nokta: Taraflardan birinin istediği bir noktadır. Yasal zorunluluğu yoktur. Örn; arabanın bakımının yapılıp satılması.

Bir irade açıklaması icap değilse buna icaba davet denir. Karşı taraftakini tahrik edip icaba davet etmektir. Mağazada mala fiyat verip sergilemek icap promosyonlar icaba davettir.

3. Duyuru Yolu ile Söz Verme:

Her kim ilan yolu ile vaatte bulunmuşsa bu vaadi yerine getirmek zorundadır.

Duyuru Yolu İle Sözün Kuralları:

1. Toplumun tamamına ya da bir kesimine vaatte bulunulması gerekir. Aksi taktirde icap olur.
2. Bu ilanda bir edim olmalıdır. Bir şey yapmalı ki vaadi olsun
3.
4. edimin maddi değerinin bulunması gerekmektedir. Manevi vaatler ilan değildir.

İlan yolu ile vaatte bulunanlar vaat ettiklerinden vazgeçebilirler. Edimi gerçekleştirmek için çaba gösterenlerin zararına karşılamalıdırlar. Eğer ilan yolu ile vaatte bulunan edimin gerçekleştiremeyeceğini kanıtlarsa zararı ödemek zorunda kalmaz.

4. Sözleşmelerde Şekil
4.1 Geçerlilik Koşulu Şekli: Yasanın öngördüğü şekildir. Bir yasa belli bir konu için belli bir yasa belirlemişse geçerlilik koşulu şeklidir. Örn; Taşınmaz malları devir sözleşmesi tapuda yapılır. Yasa öngörmese idi istediğimiz gibi yapardık. Eğer yasanın öngördüğü şekle uyulmamışsa işlem kesin geçersizdir.

Kesin Geçersizlik:

* İşlem hiçbir sonuç doğurmaz.
* Alıcı alıcı borçlu borçlu değildir.
* Yargıç ressen göz önünde bulundurur.
* Verilenler her zaman geri istenebilir.

Yasanın Öngördüğü Şekiller:

4.1.1 Sözlü Şekil: Ender görülür. Bütün sözleşmeler mutlaka sözlü yapıldığı için bu aslında bie şekil türü değildir. Fakat ender de olsa bazı sözleşmeler yazılı yapılamaz. Yasa evlenmede sözlü şekil aramıştır. Vasiyetname sözlü olarak yapılabilir.

4.1.2 Yazılı Şekil: Genel şekildir. Yasada sözleşmenin şekli belli değilse burada yazılı şekil kullanılır. Borç yazısının altında borçlunun imzasını taşıyan belgedir. Örn; senet, adi senet

Metni kimin yazdığı ve dili önemli değildir. Yeter ki borçlu onu okusun ve anlasın. Borçlanma iradesi olması gerekir.

4.1.3 Resmi Şekil: Devletin makamı tarafından yerine getirilen sözleşmelerdir. YA da dışarıda hazırlanıp devlet önünde imzalanan -örn; noterde imzalanan sözleşmeler- sözleşmelerdir.

Sulh Yargıcı da Resmi Şekil Yaptırabilir.

1. Yalnızca borçlunun imzasını onaylar. Yasaya göre resmi makam imzayı onar. Borç metni evde yazılabilir. Onama Şekli
2. Sözleşmenin baştan sona resmi makamın hazırlaması. Düzenleme Şekli

Şirket ana sözleşmelerinde onma şekli, motorlu araç ve taşınmaz malların satışına ilişkin sözleşmelerde düzenleme şekli geçerlidir.

BU sözleşmeler yazılı olduğu için buradaki senet resmi senettir. Bunu içeriği doğrudur. Aksini iddia eden ispatlar.

4.1.4 Tescil Şekil: Bir sicile kayıttır. Örn; mülkiyeti muhazafa kaydıyla satış sözleşmesi . Arabayı satıp devredersek bile satıcı mülkiyet haklarını üstünde bulundurmak sözleşme yapıp sicile bunu kaydetmelidir.

4.1.5 İlan (Duyuru): Bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için gazete ilanı gereklidir. İki şirketin birleşmesinin geçerli olabilmesi için alacaklılar açısından bu birleşmenin ilam edilmesi gerekmektedir.

4.2 İspat Koşul Şekli: İspat için aranan şekildir. Alacağımızı ispat için senet göstermemiz gerekmektedir. Yazılı bir belge gerekir. İspatta şekil gerekir.

GEÇERLİLİK KOŞUL ŞEKLİ


İSPAT KOŞUL ŞEKLİ
Yasanın öngördüğü şekildir. Yargılama hukuku için aranan şekildir.
Şekle uyulmasa sözleşme kesin geçersizdir. Şekle uyulmaz ise ispatta güçlük çekilebilir.

4.3 Kararlaştırılmış Şekil: Sözleşme yapanlar şekli kendileri belirlerler. Kararlaştırılmış şekle uyulmamışsa sözleşme kesin geçersizdir.

4.3.1 Sözleşme Yapma Vaadi:

İlerde sözleşme yapmak için tarafların birbirine söz vermesidir. Taşınmaz malların satışında çok rastlanır.

Tercih Sebepleri:

Taşınmaz malların satış vaadi noterde yapılır. (İşlemin kolay olması)

Satış sözleşmesi için gereken koşulları o anda sağlayamayabiliriz. Güçlendirilebilir nispi haktır.

5. Sözleşmenin Yorumlanması:

Bir sözleşmedeki irade açıklamasının ne anlama geldiğini bulmaktır.

1. İrade Kuramı: Kişilerin düşüncesi önemlidir. İç
2. inden geçen Beyan Kuramı: Önemli olan irade değil açıklamalardır.
3. Güven Kuramı: 1 söz ne iradeye ne açıklamaya göre yorumlanır. Sözleşme ve açıklamalardan dürüst bir insan ne anlıyorsa yorum o şekilde olur.

Soyut ya da Nedene Bağlı Borç Sözleşmesi: 1 borç sözleşmesinde borcun nedeni belirtilecek mi belirtilmeyecek mi. Biri birine borçlanmışsa bir nedeni vardır. Borcun nedeni sözleşmede verilmişse nedene bağlı borç sözleşmesi, borcun nedeni sözleşmede verilmemişse soyut borç sözleşmesidir. 10 milyar borçluyum, aldığım mal için 10 milyar borçluyum.

6. Sözleşmelerde İrade İle Beyan Arasındaki Uyuşmazlıklar

6.1 Taraflardan Biri İsteyerek Bilerek İradesine Uymayan Beyan Yaparsa:

6.1.1 Şaka Açıklaması: Bir sözleşmenin sözde taraflarından birisinin iradesine hiç uygun olmayan bir açıklamada bulunmasıdır.

6.1.2 Gizli Kayıt: Kişi iradesine uygun olmayan açıklamada bulunur. Şaka açıklamasından farklı olarak karşı taraftaki gizli kayıtta irade ile beyan arasındaki farkı anlayamamasıdır. Her kim gizli kayıtta bulunmuşsa sonuçlarına katlanmak zorundadır.

6.2 İki Tarafın Bilerek İsteyerek İradelerine uygun Olmayan Beyanda Bulunması (Danışıklı işlem):

Buna danışıklı işlem denir. Uygulaması son derecede fazladır. Baba oğluna arsayı satar amacı satmak değildir. Kızından kaçırmaktır. Aslında yapılan bağıştır.

6.2.1 Mutlak Danışıklı İşlem (kesin geçersiz): Taraflar bir sözleşme yapmış gözükürler. Amaç 3. kişileri aldatmaktır. Borçluyum arabamı vermek istemiyorum. Bir arkadaşımın üstüne yaparım. Taraflar hiç yapmak istemedikleri bir işlemi 3. kişileri yanıltmak amacı ile yaparlar.

6.2.2 Göreceli Nispi Danışıklı İşlem: Taraflar 2 işlemi birlikte yaparlar.

Görünürdeki İşlem: Yanıltmak İçin yapılan işlemdir. Kesin geçersizdir. Çünkü bu işlmler kişilerin iradelerine uymamaktadır.

Gizli İşlem: Babanın oğluna tarla satması görünürdeki işlem, gizli işlem bağıştır. Yasanın aradığı işlemler yapılmışsa geçerlidir. Baba oğluna arsayı satmış. Danışıklı işlem satış. Gizli işlem bağıştır. Tapuda bağışlama yapılmışsa işlem geçerli tapuda satış yapılmışsa işlem geçersizdir.

Örn: Bağışta önalım hakkı yoktur. A B ve C kişilerinin bir malın ortak sahipleri olsunlar. C hakkını satmak isterse B ve C nin alma hakkı vardır. Paydaşların birinin ön alım hakkı vardır. Satan yükseğe satmış gibi gözüküp böylelikle alım hakkı olan yüksek fiyat verip alamaz. Bu sözleşmenin tarafları bilerek ve isteyerek 3. kişileri aldatmak için asıl yapmak istedikleri işlemi (gizli işlemi) görünürdeki işlem altında saklamışlardır.

Mutlak danışıklı işlemle göreceli danışıklı işlem arasında şuna dikkat etmeliyiz. Mutlak danışıklı işlemde araba satışı örneğinde olduğu gibi işlem yapılmış gibi gözüküyor ama aslında öyle bir işlem yapılmıyor. Göreceli danışıklı işlemde ise işlem bir şekilde yapılıyor ama işlemin niteliği ile amaç arasında uyuşmazlık var.

Kısaca danışıklı işlem sözleşmeyi yapan tarafların bilerek isteyerek ama 3. kişileri yanıltmak amacı ile hiç istemedikleri bir işlemi yapması(Mutlak Danışıklı İşlem) ya da asıl yapmak istedikleri işlemi görünürdeki işlem arkasında saklamalarıdır. (Göreceli Danışıklı İşlem)

6.2.3 Danışıklılık Nasıl Kanıtlanır

1. Danışıklı İşlemi Yapan Taraflardan Biri Danışıklılığı Kanıtlamak İstiyorsa: işlem yazılı yapılmışsa o işlemin çürütülmesi ancak belge ile olur.
2. 3. kişiler Danışıklılığı Kanıtlamaya Çalışırsa: 3. kişiler işlemin danışıklı olduğunu her türlü şekilde kanıtlayabilir. Baba oğluna 5 milyara arsa sattı. Kız oğulun işsiz olduğunu bildirebilir.



6.3 Taraflarda Birisinin İradesinin Beyanına Uymaması:

3 türü vardır;

6.3.1 Yanılma: 1 kişi iradesine uygun olmayan beyanda bulunmuştur. Her hata sözleşmeyi etkilemez. Esaslı hatalar sözleşmeyi etkiler. Esaslı yanılma için yasa şu belirlemeleri yapmıştır.

6.3.1.1 Sözleşmenin Niteliğinde Yanılma: Kira sözleşmesi yapacağım yerde satış sözleşmesi yapmışsam.

6.3.1.2 Sözleşmenin Konusunda Yanılma: A malında 1000 tane istiyorsam hata ile B malından 1000 tane istemişsem.

6.3.1.3 Sözleşmede Verilen Tutarda Yanılma: A malını 100 den alacaksam ama hata ile 500 demişsem.

6.3.1.4 Tarafta Yanılma: Sözleşmeyi yapacağım kişide yanılmadır.

Esaslı Yanılma: 1 kişi yanıldığı durumu bilseydi anlaşmayı yapmayacak, yapmaması gerekiyorsa buradaki yanılma esaslı yanılmadır.

1 kişi esaslı yanılma ile sözleşme yapmışsa sözleşme o kişiyi bağlamaz. Sözleşme geçerli değildir. Ama geçerli de olabilir çünkü sözleşme askıda geçersidir. 1 yıl içersinde bu durum bildirilmelidir Bildirilmez ise askıda geçersizlik ortadan kalkar. Yanılan kişi zarar uğrayanın zararını karşılamalıdır.

6.3.2 Hile

Hatanın bir başka türüdür. Yanılmada kişi kendi kendine yanılır. Hile de birisinin aldatıcı davranışları söz konusudur. Aldatıcı davranışlar sonucunda irademize uygyn açıklamalar yapmıyoruz..

Örneğin arsayı almak istemiyorum.Biri beni bu arsaya 5 kat inşa edebilirim diye kandırdı ve ben arsayı aldım. Burda hileyi 2 farklı kişi yapmış olabilir. Tarflardan biri veya bir başka üçücü kişi hileyi yapmış olabilir. Eğer aldatma taraflardan biri tarafınca yapılmışsa bu durumdan sözleşme etkilenir. Veya hile 3. kişi tarafından yapılıyor ve 3. kişi hileli durumu biliyorsa sözleşme etkilenir.

Sonuç olarak hile durumunda sözleşme askıda geçersizdir. Hile nin varlığı 1 yıl içersinde bildirilmelidir. Sözleşme geçersiz olursa hile yapğandan tazminat istenebilir.

6.3.3 Korkutma (İkrah)

Kişi korkutularak sözleşme yapmaya zorlanırsa sözleşme askıda geçersizdir. Ciddi olmayan basit tehlikeler korkutma değildir. Arabanı verfmez ise kulağını keserim .

Korkutma ciddi olmalı, tehlikenin çok yakın veya hemen gerçekleşecek gibi olması gerekir.

Korkutan kişi zararı ödemek zorundadır.

Sonuç olarak gerek yanılma gerek hile gerekse korkutma da 1 yıllık süre hak düşürücü süredir. Hepsi askıda geçersizliğpe sebep olurlar.

7. Temsil

Örneğin Sabancı'nın fabrikası mal alıp satarken Sabancı alıp satmaz, satış müdürü bu işlemleri gerçekleştirir. Burada temsil geçerlidir.

7.1 TEMSİL TÜRLERİ

7.1.1YETKİYE DAYANAN TEMSİL

Bu iki temsil türünde de en az 3 kişi vardır. Temsil edilen, temsilci ve 3.kişi. Mümessil 3. kişi ile sözleşme yapar.Maddi bir işlem yapmak üzere temsil yetkisi verilemez. Temsilci sadece hukuki işlem yapabilir.( satış, bağış)

7.1.1.1 DOĞRUDAN TEMSİL

Temsilcinin yetkisi var . Evisatacak. Temsilci 3. kişi ile işlemi yaparken işlemi temsil ettiği kişinin adına ve hesabına yapar. Burda mümessil temsilen imza atar. Buna adına işlem denir. Doğrudan temsil yoluyla işlemde, işlemin bütün sonuçları 3. kişi ile temsil edilen arasında olur. Temsilcinin temsil ettiği kişinin adını vermesi gerekir. Mümessil kimi temsil ettiğini bildirmemişse, 3.kişi bunu anlamışsa veya anlaması gerekiyorsa doğrudan temsil söz konusudur. Gene 3. kişi açısında kiminle sözleşme yapıldığı önemli değilse gene doğrudan temsil söz konusudur.

7.1.2 DOLAYLI TEMSİL

Mümessil sanki temsilci değilmiş gibi kendi adını kullanır. İşlemi temsil ettiği kişi için yapmalıdır. kendi adına işlem yapar. İşlem temsil ettiği kişi hesabınadır. Dolaylı temsilde işlemin bütün sonuçları mümessille 3. kişi arasındadır. Dolaylı temsilde 2 işlem vardır. Birincisi mümessille 3. kişi arasındaki işlem, ikincisi ise mümessille temsil edilen arasındaki işlemdir Dolaylı temsil çok fazla tercih edilmez. Yetki verdim arabayı aldı. Dolaylı temsil söz konusu olduğu için arabanıjn sahibi oldu. Şimdi temsil edilene arabanın devri gerekir bir daha notere gidilecek masraf daha çok o yüzden dolaylı temsil fazla tercih edilmez.

7.1.2 YETKİSİZ TEMSİL
Yetkisi olmayan bir kişinin başka bir kişi adına işlem
yapmasıdır. Temsilci temsil ettği kişi adına ve hesabına işlem
yapmaktadır.
10 ton A malı al demişler. TEmsilci başka maldan almış. Yani
temsil sınırını aşmış. İşlem 3. kişiyi bağlar ama temsil edileni
bağlamaz. Temsil edilen hicazet (onay) verebilir. Ya da red
edebilir. Onay( hicazet) verilmez ise mümessil 3. kişinin maddi
kaybını zararını ödemelidir. YArgıcın taktir yetkisi vardır
3. kişi temsilcinin temsil yetkisinin omadığını biliyorsa zararının
karşılığını isteyemez.

7.2 Temsil Nedir: 1 kişinin sahip olduğu yetkiye dayanarak temsil ettiği kişinin adına ve hesabına ya da kendi adına ve temsil ettiği kişi hesabına işlem yapmasıdır.

7.3 Temsilci Aracılığı İle YAptırılamıyacak işlemler. Bazı işlemleri temsilci aracılığı ile yaptıramazsınız: Örneğin Evlenme sözleşmesi. vasietname. boşanma. Bu haklar kişiye sıkı biçimde bağlı haklardandır.

7.4 Temsil Yetkisi Nasıl Verilir:

Kural olarak temsil yetkisi hiç bir şekle bağlı değildir. Tek yanlı işlemdir. 1 kişi verir. Karşı tarafın kabul veya reddi söz konusu değildir. İspat için mümessile yetki belgesi verilir.

Eğer mümessil sahip olduğu temsil yetkisi ile tapuda işlem yapacaksa kendisine noterce verilmiş bir yetki belgesi verilmesi gerekir. Bu yetki belgesi düzenleme şeklinde olmalıdır. Yani dışarda hazırlanmaz noterde hazırlanır.

İlke mümessil kendi kendine işlem yapamaz. İki durumda mümessil kendi kendine işlem yapabilir.

1) Yetki Verilirse: Kendi kendisi ile işlem yapmak üzere yetki verilirse temsilci ken kendine işlem yapabilir.

2) Mümessilin işlemi sonucu temsil ettiği kişinin zararı olmayacaksa işlem yapabilir. Yani çıkar çatışması olmayacaksa.

7.5 Temsil Yetkisinin Kapsamı Nedir?

Mümessile birden çok işlem için yetki verilebilir buna genel yetki denir. Ya da mümessile belirli işlemleri yapması için yetki verilir buna özel yetki denir. Özel yetki için hangi işlemlerin yapılabileceğinin tek tek belirrtilmesi gerekir.

Genel yetki ile hertürlü işlem yapılabilir ama bazı işlemler genel yetki ile yapılamaz örneğin dava açılabilmesi için özel yetki grekmektedir. Açılan davada karşı tarafla antşlaşma yapılabilmesi çin özel yetki gerekmektedir. Bu anlaşmaya sulh anlaşması denir. Açılan davadan vazgeçmek, feragat için özel yetki gerekir. Mümessilin kambiyo senedi imzalayabilmesi için özel olarak yetkilndirilmesi gerekir. Mümessilin bir taşınmaz malı devr etmesi ya da taşınmaz mal üzerinde hak iddia edebilmesi için özel olarak yetkilendirilmesi gerekmektedir.

7.6 Temsil Yetkisinin Sona Erdirilmesi

1) Temsil yetkisi her zaman geri alınabilir. Geri alınırsa sona erer. YEtki vermek tek yanlıdır.

2) Temsil belli bir süre için verilmiş ise süre sonunda ortadan kalkar

3) Belli işlemler için yetki verilmiş ise işlem sonucu yetki kalkar.

4) Temsil yetkisi şu durumlarda kendiliğinden ortadan kalkar.

- Temsil yetkisi verenin ölmesi, kısıtlanması, ayırtım gücünü kaybetmesi ya da iflas etmesi durumunda temsil yetkisi kendiliğinden kalkar

8. Sözleşme Özgürlüğü

Genel ilkel olarak 1 kişi istediği kişi ile, istediği zaman, istediği konuda sözleşme yapabilir.

8.1 Taraf Seçme Özgürlüğü

Kişi sözleşme yapmak istediği kişiliği özgürce seçer. İstisnası vardır. Kamu hizmetleri bakımından . Belediye su vermek zorundadır. Belirli koşulları yerine geirdiğimiz de belediye bize su vermek zorundadır.

8.2 Konu Bakımından Sözleşme Özgürlüğü

8.2.1 Yapamıyacağım sözleşemeler

1. Emredici kurallara aykırı sözleşmeler yapamayız.( Esrar satışı)
2. Kamu düzenine aykırı sözleşme yapamayız. (gazeteye para verip yalan haber çıkartmak)
3. Genel ahlaka aykırı sözleşmeler yapamayız ( beyaz kadın ticareti)
4. Kişili Haklarına aykırı sözleşmeler yapamayız. (böbrek ticaret konusu yapılamaz, ötenazi)
5. İmkansızlık Sözleşmenin ediminin yerine getirilmesi mümkün olmalı. (100 milyar ver güneşü durduriyim)

objektif İmkansızlık ölmüş eşeğin satılması:. Herkez için olan imkansızlık

Subjektif İmkansızlık: Borçlu borcunu yerine getiremiyor.

İmkansızlık sözleşmeden sonra oraya çıkabilir. Eşek sözleşmeden sonra kalp kriz geçirdi.

Sözlşeme kurulmadan önce objektif imkansızlık yapılamaz. Yani edim imkansız hale gelmiş ise sözleşme yapılamaz. Kasin geçersizdir.

9. Hukukİşlemlerde Sakatlık

Hukuki İşlemlerde Sakatlık: 3 türlü olur

9.1 Yokluk: Bir işlemin hiç doğmaması demektir. Sözleşme yoktur.

9.2 Kesin Geçersizlik:

* Tam yeteneksizlerin yaptığı işlemler
* Geçerlilik koşulu
* Danışıklı işlemler
* Objektif imkansızlık

Yukarıda sayılı olaylarda kesin geçersizlik söz konusudur.

Kesin geçersizlik durumunda;

- Alacaklı alacaklı borçlu borçlı olmaz. İşlem sonuç doğurmaz.

- Geçersizlik her zaman ileri sürülebilir.

- Verilenler geri alınabilir.

- Yasa geçersizliği kendisi ressen belirler.

- Kesin geçersizliği etkilenen herkez ileri sürebilir.

- Kesin geçersiz ilemler hiçbir zaman geçerli duruma düşmezler

9.3 İptal Edilebilirlik ( Askıda Geçersizlik-Askıda Geçerlilik)

Askıda geçersizlik durumunda işlemde sakatlık vardır. İşlem bir tarafı bağlar bir tarafı bağlamaz.

* Sınırlı yeteneksizin yaptığı işlemler
* Hata ve korkutma
* Yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemler
* Sömürülen taraf için

askıda geçersizlik söz konusudur.

Askıda geçerlilik durumunda yasa geçerli bir işlemde bir tarafa iptal şansı verir. Örneğin bağıştan sonra bağışlayan önemli bir borca girerse bağışı geri alabilir.

9.3.1 Sömürü (Gabin)

1sözleşmede genellikle 2 kişi edimleri değişir. Yani birşey verirse karşılığında birşey alır. Hukuk genellikle edimler arası farkla ilgilenmez.

Fakat örneğin gece yarısı apandisit patlaması var doktor normalin üzerinde para istedi. Adam ameliyat olursa burda sömürü söz konusudur.

Sömürünün Koşulları

1) Edimler arasında aşırı bir farklılık olmalıdır.

2) Kişi mecburi olduğu için edimi kabul emiş olmalıdır.

3) Kişi deneyimsiz olduğu için

Sözleşme sömürü ile yapılırsa sözleşme askıda geçersizdir. Sözleşme iptal edilmez aradaki fark geri verilir.

Ders Notu 3: Haksız Eylem

1. Haksız Eylem Nedir?

Haksızca (hukuka aykırı biçinmde) birisine zarar vermek demektir. Borçlar kanununun 41. maddesi genel olarak Hakzız Eylemi düzenler

Bir kişi diğerine zarar verirse zararı gidermek zorundadır. Bu sorumluluğa hakzız eylem sorumluluğu denir.

2. Sorumluluk (tazminat anlamında) birisinin uğradığı zararı giderme yükümlülüğüdür.

3. Sorumluluğun Koşulları: (MAdde 41 e göre kusur sorumluluğu)

1 kişini verdiği zarardan sorumluluğundan bahsederken 4 koşul gereklidir.

3.1 Hukuka Aykırı Bir eylem: Davranış bir hukuk kuralı ile aykırı düşecek Bir eylem mutlak bir hakkı çiğniyorsa mutlaka hukuka aykırı işlemdir. Mülkiyet hakkı mutlak bir haktır herkeze karşı ileri sürülebilen ve kişiye sıkı biçimde bağlı bir haktır. Nisbi hakların çiğnenmesinde eylem hukuka aykırı olmayabilir. Bazen bir eylem zarar verir ama hukuka aykırı değildir. Haklı savunma (meşru müdafa), zorda kalma. polisin dövmesi, icra memurunn mal alması Hukuka Aykırı bir eylem genellikle aktif bir eylemdir. Hareket temellidir. Birşey yapmadan pasif bir tutum izlemek hukuka aykırı olabilir mi?

Genel kural olarak bir azrarı önlemek için kişiler hareket yapmaya zorlanamaz. Çocuk boğuluyor. Kurtarmıyorsunuz eylem hukuka aykırı değildir. Ancak sizi harekete zorlayan bir yasa varsa sorumlu olabilirsiniz. Çocuk boğuluyor cankurtaran kurtarmalıdır. Kurtarmaz ise cankurtaran sorumludur.

3.2 Zarar Koşulu ( bu eylemde zarar olmalı)

1 eylemden zarar doğmaz ise sorumluluk doğmaz

3.2.1 Maddi Zarar: 1 kişinin mal varlığında azalma olursa buna maddi zarar denir. 2 türlü ortaya çıkabilir.

3.2.1.1 Fiili Zarar: Bugün ortaya çıkan zarar demektir. 100 milyonun çalınması

3.2.1.2 Beklenen Kardan Yoksun Kalma Şekinde Olabilir. : Geleceğe yönelik bir zarardır. Kişinin ilerde mal varlığında beklenen artışın olmaması demektir.

3.2.2 Manevi Zarar: Haksız eylem sonucu kişinin manevi değerlerinde bir azalma olması demektir. Mal varlığında bir azalma olursa manevi zarar kesinlikle istenemez. MAnevi zarar için kişilik haklarının zedelenmesi gerekmektedir. Manevi zararı belirlemek kolay değildir. Burda yargıca geniş bir taktir yetkisi verilmiştir. Yargıç kişinin durumuna göre manevi tazminat farklıdır.

3.3 Kusur: Subjektif koşuldur dışarıdan görülemez. Kusur kişinin iç dünyası ile ilgilidir.

Yasa iki şeyi yasaklar;

* Bilerek (kasten) zarar verme
* Dikkatsizce (ihmal( zarar verme

Kusur bir kişinin haksız eylemde bulunurken bilerek ya da dikkatsizce zarar vermesidir. Kişi bilmeden zarar verirse kusursuzdur.zarardan sorumsuzdur.

3.3.1 Kasten Zarar verme: Yaptığın eylemi hem de sonucunu istemek örneğin adamı öldürmek istiyorum hem de ölmesini istiyorum

3.3.2 Olası Kasıt: Eylemi isteyip sonucunu istememek. Kalabalık bir yerde A' yı öldürmek isteyip, çevresindekilerin öldürülmesini istememek.

3.3.3 İhmal: Eylem istenmez,zararlı sonucu istenmez. Bir yerde sigara içerken çevredeki yanıcı maddelerin yanmasına neden olmak

3.3.3.1 Ağır İhmal: En basit dikkati göstermemek. Herkezin alacağı önlemi kişinin almaması. Freni tutmayan araba ile trafiğe çıkmak.

3.3.3.2 Hafif İhmal: Çok dikkatli kişilerden beklenen davranışların gösterilememesi.

3.3.3.3 Orta İhmal:

Her kim bu tip ihmal veya kasıtla eylem de bulunursa zararı ödemeli.

Yasa kusuru 100 puan üzerinden belirler. Yasa puana göre karar verir. Zarar tazminatı etkiler.

İlke olarak kusur kendi içersinde derecelendirilir.

Kasti Kusur

Ağır İhmal

Orta İhmal

Hafif İhmal

Ayırtım gücü olanların kusuru olabilir ama ayırtım gücü olmayanların kusuru olmaz.

Kalp krizi geçiren kişi verdiği zarardan sorumsuzdur kusursuzdur.

3.4 Nedenselik Bağı: Zararla eylem arasında zarar sonuç ilişkisi olmalıdır.Çoğu olayda açıkça bellidir. Ender olaylarda nedensellik bağını bulmak zordur.

3.4.1 Şart Kuramı: Türkiye' de bu kuram nedensellik bağını bulmaya yarar.

Tamamen yaşam deneyimlerine göre karar verilir. Eylem zarara, sonuca neden olabilecek düzeyde mi?



Bu yukarıda açıklanan 4 koşul gerçekleştiğinde kişi zararı karşılamak zorundadır. Kusur sorumlşuluğu vardır.

Ancak istinaden kusursuz kişilerde zarardan sorumlu olabilirler.

1. Adam çalıştıran sorumludur.
2. Bira ve esrar sahiplerinin sorumluluğu
3. Hayvan tutucusu sorumluluğu
4. Aile reisinin sorumluluğu
5. Ayırtım gücü olmayanların sorumluluğu
6. Taşınmaz mal sorumluluğu
7. Motorlu traşıtların neden olduğu sorumluluk.

4. Kusursuz sorumluluk: kişinin kusuru olmasa da sorumlu tutulduğu durumlardır.

Kusursuz Sorumluluk:

Kişi kusursuz ama sorumludur.

örneğin yeni araba aldı bakımını yaptırdı. Ama frebi patladı. Karşı tarafın zararı var. bunun için araç sahibi zarardan sorumlu olur. Kim bir araçtan yararlanıyorsa külfetine katlanır.

Uçağa yıldırım çarptı ya ada ani arıza oldu. Uçak düştü. Hava yolu şirketi güçlüdür hakkaniyet gereği ile zararı öder.

1) Adam Çalıştıran Sorumluluğu:(başkasının hizmetinden yararlananın sorumluluğu)

Kaynak işçisi kaynak yaparken kıvılcımlar binayı yakarsa adamı çalıştıran binadan sorumlu mu?

Adam çalıştıranlar yanında çalıştırdığı insanların başkalarına verdiği zarardan sorumlu tutulur.

Şu 3 koşul varsa adam çalıştıran sorumlu tutulur

* Çalışan ile çalıştırıklan arasında bağımlılık ilişkisi olmalı. Alt üst ilişkisi olmalı. Ücretin olup olmaması, ilişkinin süresi önemli değildir. Bağımlılık ilişkisi yoksa adam çalıştran çalışanın zararından sorumlu değildir.

Mütehaitin 10 işçisi var. müteahit işçilerine emir ve talimat verir ama arsa sahibi mütehaite emir talimat vermez. Dolayısı ile mütaahhit ile ala arsa sahibi arasında bir bağımlılık ilişkisi yoktur. Yani işçinin verdiği bir zarardan arsa sahibi sorumlu tutulmaz.

* Zararın iş sırasında olması gerekir. Çalışma sırasında verilen zarardan adam çalıştıran sorumludur. Adam çalıştıran her iş sırasında verilen zarardan sorumlu olmaz. Zararla iş arasında bir bağlantı olması gerekir. Örneğin işçi tuğla örüyor tuğlayı düşürüyor başka adamın kafasını yarıyor. Zarar işle ilgili olduğu için bu örnekte adam çalıştıran zararı öder. Veya tuğla örerken; işçi başkası ile kavga etti. Adam çalıştıran bu zarardan sorumlu değildir.
* Zarar çalışanın hukuka aykırı eyleminden olacaktır: Mutlak hak çiğneniyorsa hukuka aykırı eylem var demektir. hukuka uygun eylemlerden adam çalıştıran sorujmlu değildir.

yukarıdaki 4 durum varsa adam çalıştıran kusursuz sorumludur. Çalışanın kusuru varsa 1) Çalıştıranın kusursuz sorumluluğu 2) çalışanın kusurlu sorumluluğu vardır.

Zarar gören ikisine de dava açabilir. Buna zincirleme (mütesessil) sorumluluk denir. Ekonomik yönden güçlü olana yönelinir. Adam çalıştıran çalıştırdığı kişiden ödediği tazminatı isteyebilir. (Adam çalışitıranın ödediği tazminatı çalışan kişiden istemesi buna dönme denir)

5. Kurtuluş Kanıtı:

Adam çalıştırana sorumluluktan kurtulması için 2 olanak tanınmıştır. Adam çalıştıran sorumluluktan kurtulmak için;

1. Zararın doğmaması için bütün önlemlerin alındığını kanıtlamalı veya
2. Önlemleri almadı ama alsaydı bile yine zarar doğacaktı diye kanıtlarsa adam çalıştıran sorumluluktan kurtulur.

Hakkaniyet gerektiriyorsa yargı kusurları olmasa bile ayırtım gücü olmayanı zaradan sorumlu tutabilir. Zengin deli fakirin evini yaktı

6. Sorumluluk Çeşitleri

6.1 Taşınmaz Mal Sahibi Sorumluluğu: Arazi, ev, fabrika gibi malların sahibi çevreye verdiği zarardan sorumludur. Taşınmaz mal sahibi taşınmazı aşrı kullanarak zarar verirse bu zarardan sorumludur. Aşırı kullanma durumdan duruma , yöreden yöreye değişiklik gösterir. Örneğin köydeyiz tarlamız var. Tavuk at eşek hepsi ses çıkarıyor. Ama bu durum köy manzarasına uygun. Boş alanda yapılamaz.

6.2 Tapu Sicili Tutulmasında Devletin Sorumluluğu: Tabu sicili resmi sicildir devlet tarafından tutulur. TAşınmaz üzerindeki ipotek tapu sicilinde belirtilir. A'nın yeri B adınayanlışlıkla sicili edilir yani tabu sicili tutulurken biri zarar görürse bu zarardan devlet sorumludur. Devlet tazminatı öder ama daha sonra hatalı memurdan isteyebilir.

6.3 Yapıt Sahibinin Sorumluluğu: Balkon çöktü. yoldan geçen öldü. Yapıtın sahibi kusuru olmasa da zaradan sorumludur.

6.4 Hayvan Tutucusunun Sorumluluğu; HAyvanı egemenliği altında tutan hayvan tutucusudur. Hayvan bir zarara neden olursa, hayvan tutucusu hiç bir kusuru olmasa bile zarardan sorumludur. Ancak kurtuluş kanıtını gösterek sorumluluktan kurtulabilir.

6.5 Aile Başkanlığı Sorumluluğu:

3 tür aile vardı

1. DAr anlamda aile: (çekirdek aile) anne-baba-çocuk, aile reisi kocadır
2. Geniş anlamda aile: anne baba çocuk dede aile reisi dededir.
3. Sözleşmeye dayalı aile

BAşkanın Sorumluluğu: Aile başkanı sorumluluğu altındaki küçüklerin (18 yaş altı), akıl hastalarının, ve akıl zayıflılılarının başkalarına verdiği zarardan sorumludur. Denetlemesi ve önlemlerini alması gerekir. GErekli önlemleri aldığını kanıtlarsa sorumluluktan kurtulabilir.

6.6 Ayırtım Gücü Olmayanların Sorumluluğu:

Ayırtım gücü olmayanlar verdiği zarardan sorumlu değildir. Kusuru yoktur. Kusur ayırım gücü olan kişi de vardır.

6.7 Trafik Kazalarından Doğan Sorumluluk: (motorlu araç sahibinin sorumluluğu)

Motorlu araç zarara neden oldu? Kim suçlu ? Zararı kim öder?

Kusursuz sorumlulukların en ağırıdır. Motorlu aracın işletilmesi zarara yol açıyorsa, neden hiç önemli olmaksızın işleten zararı gidermekle yükümlüdür. Örneğin aracı arkadaşımıza verdik onun verdiği zarardan biz sorumluyuzdur.

Karayolları trafik kanunu; kaza karayollarında olursa ortaya çıkan zarardan bahsedilir. TArlada oluşan kazaya karayolları trafik kanunu bakmaz. Bisiklet kazasına da bakmaz.

Motor gücü ile gidebilen araç motorlu araçtır. Araç karayolunda yürütelibelinir olmalıdır. Uçak ve gemi karayollarında gitmediği için motorlu araç değildir.

Sorumlu kişi motorlu areacı işletendir. Kişinin işleten sayılması için 2 şeyi içermesi gerekir.

1. Kişinin araçla arasında ekonomik ilişki: 2 yönlü bir kavram. Araçtan yararlanma ve masraflara katlanma: Dolmuşum var para kazanıyorum. Parasal yararlanma yerine manevi yararlanma da olabilir. Soğuk havada kaloriferi açıp araba sürmek. kişi araçtan yaralanırken giderlerini de karşılamalı. Giderlerini karşılıyoeum ama başkası yararlanıyor. O halde ekonomik bağ yoktur.
2. Kişinin bir eylemli egemenlik ilişkisi olmalıdır. Kişi araçla ilgili karaları almalıdır. Karar alma yetkisidir.

Bu iki koşul varsa biz bu kişiye gerçek işleten deriz.

Kişi araçtan yararlanıyorsa, zararlarını karşılamalı. Bu yüzden işletten için ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluk öngörülmüştür.

Örneğin kaza oldu. Dava açıcam ama aracın sahibi kim? yasa koyucu zarar göreni koror 4 tip işleten vardır.

1. Aracın ruhsatına göre araç sahibi kim? Genellikle ismi ruhsatta yazılan araç sahibidir.
2. Uzun süreli kiralama: kiralama; para karşılığı araç kullanmaya bırakma ariyet; bedava kiralama, karşılığı olmadan araç kullandırma. rehin: teminat nedeni ile aracın verilmesi.

bu kişiler eğer ilişki uzun süreli ise işleten olurlar. Aracı alan kişinin araçla arasında ekonomik bağ ve eylemli egemenlik ilişkisini kuracak kadar zaman geçtiyse işteten; aracı kiralayan, ariyet eden ya da rehin alandır. 6 aylık süre uzun bir süredir. Araçla ilgili ilişki kurulabilir.

3. Mülkiyeti muhafaza kakaydıyla satışta alıcı olan kişi işletendir. Malı satıyorum ama mülkiyeti kendimde tutuyorum. Arabayı taksitle satıyorum adam arabayı başkasına satamaz çünkü mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesi yapılmıştır.
4. Aracın gerçek işleteni olabilecek özelliklere sahip kişiler



Kasine İşletenler: Yukarıda sayılı 4 gurup

Gerçek İşletenler: Ekonomik bağ , eylemli egemenlik

Örneğin bir kazada aracın ruhsatında yazan kişie dava açılırsa, dava açılan kişi başkasının işleten olduğunu kanıtlaması gerekir. Motorlu aracın işletilmesinin bir zarara neden olması durumunda işleten sorumludur. Motorlu araç kendine özgü bir tehlike taşıyorsa araç işletme halindedir.

Duran araca çarpılırsa ne olur? Bir başka nesne aynı zararı doğurabiliyormu diye bakılır. Zararın aynı olması için motorun olması gerekir. Motorlu aracın işleteni artacın neden olduğu zarardan her türlü sorumludur. Nedeni önemli değildir.

7. TAZMİNAT

Bir zarar doğmuşsa sorumlu kişi tazminatı ödemelidir. Sorumlu kişi verdiği zararı giderir.

7.1 Tazminatın Hesaplanması: Yargıç önce zararı hesaplatır. Maddi zararı bilir kişilere sorar. Ev için mütehaite ya da mühendise sorar. Manevi zarar ise yargıcın taktir yetkisine bağlıdır.



Zararı aşan tazminat olmaz. Zarar 10 milyar ise tazminat en fazla 10 milyar olabilir. Tazminat 10 milyardan çok olamaz ama az olabilir. Buna tazminatın gideriminin belirlenmesi denir.

7.2 Tazminatta indirim Yapılması

İndirim nedenleri

1. Sorumlu Kişinin Kusurunun ağırlığı; Ağrı kusur, orta kusur, hafif kusur olmak üzere 3 kusur türü vardır. HAfif kusurda yargıç tazminatta indirim yapabilir. Ama kişi bilerek zarar vermiş ise durum farklıdır. İndirim olabilmesi için kişinin kusur sorumluluğu olmalıdır. Kusursuz sorumlulukta kusur aranmadığı için indirim olmaz.
2. Zarar görenin kusuru her zaman indirilir. Trafik kazası kişinin kusuru var ya da yok ayağı ezilmiş doktora gitmemiş, kocakarı iacına başvurmuş ve sonunda ayağı kesilmiş zararın artmasında kişinin kusuru var o halde zarar görenin kusuru tazminatta her zaman indirim sebebidir.
3. Zarar Görenin ve sorumlu kişinin ekonomik durumlarına bakılır: Hakkaniyete bakılır. Zararı ödeyenin hiç parası yoksa indirim yapılabilinir. ya da zarar görenin ekonomik durumu çok iyi ise indirim yapılabilinir. Bunun için kusurun hafif olması gerekir.
4. Diğer Durumlar: HAkkaniyetten kaynaklanır; İyilik yaptım ama zarar verdim. Bu durumda tazminatta indirim uygulanır. HAkkaniyetin dayandığı her durumda yargıç indirim yapabilir.

7.3 Zarar

Yasada 2 zarar türü vardır.

Kişiye ilişkin zazrarlarda hangi zararların giderilmesi istenebilir?

1. İnsanın yaralanması
2. İnsanın ömesi ile ilgili zararlar

İnsanın Yaralanması: Yaralanma yüzünden ortaya çıkan zararlardır.

* İyileştirme-tadavi (olağan masraflar) kişi türkiyede tedavi olabilecekken yurt dışına giderse tedavi masrafları ödenmez. Normal şartlardaki tedavi masrafları istenir.
* Kişi eskisi gibi çalışamaz, haksız eylem sonucu iş gücünü kaybetmişse buna tüm ömür boyu tazminat ödenir.
* ÇAlışma gücünde azalma yok ama geliriri azalmıştır. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar. Örneğin bir satıcının yüzünün çizilmesi ile gelirinin azalması
* MAnevi ZArarlar: Yaralanma nedeni ile ortaya çıkan zararın giderilmesini ancak zarara uğrayan ister.

Kişinin Ölmesi:

* Cenaze giderleri; olağan olan tüm masraflar istenebilir
* Ölüm aniden meydana gelmemiş ise tadavi giderleri istenebilir.
* Ölüm anına kadar çalışma gücünden doğan zararın giderilmesi istenebilir.
* Manevi zararların giderilmesi istenebilir.
* Destekten (yardımdan) yokd-sun kalma zararı: bunu isteyecek kişiler yakınları haricinde olan başkalarından isteyebilirler.Destek: Bir başkasının yaşamını kolaylaştıran davranış. Örneğin kişiye aylık para veren kişi veya kişinin evini temizleyen kişi.

Destek Ne zaman Sayılır: 2 koşul vardır

1. Yardımın sürekli olması gereklidir.
2. Yardımın düzenli olması gereklidir.

A kişisi B'e destek oluyorsa A öldüğünde TAzminat isteyebilir. Eşler anne ve baba destek verir (parasak veya manevi). Destekçinin akraba olması gerekmez. Örneğin sabancının verdiği burs. Bugün olan yardıma fiili destek, eylemi derstek. İlerideki desteğe varsayımsal destek denir. Bir kişinin ileride başkasını destekleyeceğidir. Örneğin çocoğun anne baba için varsayımsal destek olması. Nişanlıkta varsayımsal destek söz konusudur. Anne baba çocuk için fiili destektir. İmam nikahlı evlilikte eşer resmi olmasa bile destektir. Birinin yokluğunda diğeri destek isteyebilir. Destekten yoksun kalma tazminatını destekten yoksun kalan ister.

8. Birden Çok Kişinin Sorumluluğu:

Bir zarardan dolayı birden çok kişi sorumlu olabilir. Örneğin iki kişinin birisini öldürmesi. Veya Trafik kazası 1 yaralı var. İşleten kusursuz sorumlu süren sorumlu..

Bu sorumluluk ilişkisine müteessil (zincirleme) sorumluluk denir. Zararı gçreni korur. Alacaklı sorumlululardan herhangibirine dava açabilir tazminatının hepsini birinden isteyebilir. Karşı tarafın ekonomik durumu göz önünde bulundurulur.

ZAman Aşımı: Haksız eylemlerden doğan olaylarda zaman aşımı süresi (tazminat alacağının alınması için öngörülen süre) 3 türlüdür

* En Kısa Süre
* Kısa Süre: Genel olarak 1 yıldır
* Uzun süre 10 yıldır

1 ve 10 yıllık sürelerin başlangıcı farklıdır. Zarar ve sorumlu kişi bilindiği andan itibaren 1 yıllık süre başlar. Birini bilmez ise bu süre işlemez.

1 nisanda ahmet evimi yaktı. Ben 10 nisanda öğrendim. Zaman aşımı süresi 10 nisanda başlar. 1 sene sonraya kadar dava açılmalıdır.

10 yıllık süre haksız eylemin olduğu tarihten itibaren başlar. Ahmet evimi yaktı. 9,5 yıl sonra öğrendim 9,5 yıl sonra dava açılır. Ama davayı 6 ay içinde açmalıyız. En geç olay anından itibaren 10 yıl içinde dava açılmış olmalıdır.

Haksız eylemden doğan davalarsorumlu kişinin ve zararın öğrenildiği andan başlayarak 1 yıl içersinde, en geç olay anından itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.

Uzatılmış Süre: Haksız eylem bir suç oluşturuyorsa; ceza kanunu bu eylem için daha uzun süre zaman aşımı süresi ön görmüş ise bu süre halsız eylem için de geçerlidir.

Ders Notu 4: Nedensiz Zenginleşme:

1. Nedensiz Zenhinleşme: Hiçbir neden yokken zengin olunması. Komş-unun tavuğu kümesime 2 tane yumurta bıraktı. Bu durumda nedensiz zenginleşme vardır.

Hiçbir neden yokken zenginleşen borçludur. Arkadaşıma borçlu olduğumu sanıp 10 milyon lira verdim ama borçlu değilim. BEnim mal varlığım azaldı ama diğerinin ki arttı . Neden yok

2. Nedensiz Zenginleşmenin Koşulları

Nedensiz Zenginleşmenin Olması İçin 4 koşul gereklidir.

1. TAraflardan biri zenginleşecek yani mal varlığında artış olacak. veya beklenen azalma yapılmamış engellenmiş ise. Borcum vardı ödemedim dolayısı ile mal varlığım arttı.
2. MAl varlığının azalması, fakirleşme.
3. Fakirleşmenin bir nedenini olmaması gerekir.
4. Zenginleşme ile fakirleşme arasında bir nedensellik ilişkisinin olmaması gerekir.

Fakirleşen taraf dava açabilir. Nedensiz zenginleşme sonucundaki davalar ikincil ( tarihi nitelikte) davalardır. Eğer bir kişi zararını hukuki işleme, mülkiyete haksız eyleme dayanmıyorsa nedensiz zenginleşme davası açabilir. Kişinin zararı hukuki işleme, haksız eyleme dayanıyorsa nedensiz zenginleşme davası açılamaz. İade ile yükümlü kişi iyi niyetli ise arta kalan miktarı. tutarı öder, iyi niyetli değilse nedensiz zenginleştiği miktar ya da tutarın hepsini öder.

Bu davalar için de 1 ve 10 yıllık zaman aşımı süresi geçerlidir.

3.Borcun İnfazı:

Borcu borcunu yerine getrdi ama nasıl kanıtlayabilir. Adamın borcu var. Borcunu ödedi ama alacaklı dava açıyor yeniden. Adam borcu ödediğini ispatlaması için 2 olasılık vardır.

* Sözleşme YAparak (yazılı belge)
* MAddi Eylem: HEr türlü delille olur. Şekil şartı yoktur.

Hukuki işlemler yapılırken ispat koşulu şekli aranır. FAkat maddi delilleri her türlü delille kanıtlarız. Elma verdim o da aldı sözleşme yaptım. Bu sözleşme yazılı belge ile kanıtlanır. Edim netse borçlu onu vermelidir.

Ders Notu 5 : Olgu Çalışmaları

OLGU 1

C alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile arkadaşı D ile bir satış sözleşmesi yapar. D C'nin güvenini kötüye kullanarak malı E ' e satar.

1. C ile D arasında hangi hukuksal kurum vardır?.
2. C ile D arasındaki sözlşeme geçerlimidir. D malın sahibi olur mu açıklayınız.?
3. C işlemin geçersiz olduğunu kanıtlayarak malı E 'den geeri alabilir mi? neden? açıklayınız.

Cevap: C ile D arasındaki işlem mutlak danışıklı işlemdir. C ile D arasındaki işlem kesin geçersizdir. (mutlak danışıklı işlem olduğundan dolayı), malın geri verilmesi verekir. E iyi niyet sahibi ise ve malın mülkiyet hakkını almış ise malın sahibi olur.

OLGU 2

A malını B'e satar.

1. Satıştan sonra malı sahibi kimdir? neden?
2. MAlın mülkiyeti ne zaman B'e geçer?
3. A ne zaman borçlandırıcı işlem ne zaman harcama işlemi yapmış olur?
4. Borçlandırıcı işlemdeki geçersizlik harcama işleminiğ etkilermi?
5. A ile B arasındaki sözleşmenin hangi şekilde yapılması gerekir. Bu şekle uymamanın sonuçları nelerdir.
6. A satıştan sonra daha yüksel bir bedel öneren C e malı satarak devr ederse. B malı C'den geri alabilirmi? neden? nasıl?
7. A yanılarak (hata ile) malı satmış olsaydı, sözleşme geçerli olurmuydu? neden? nasıl?

Cevap: A ile B arasındaki işlemde eğer mal taşınmaz mal ise tabuda sicille, mal taşınır mal ise ziliiyetliğin devri ile malın sahibi B olur. Sicil veya zilliyetlik devri olmamışsa malın sahibi hala 'dır. MAlın mülkiyeti taşınır mallarda zilliyetliğin devri, taşınmaz mallarda tabu siciline kayıtla B'e geçer. A için satış sözlşemesi borçlandırıcı işlem, Zilliyetliğin devri veya tabu sicili ise harcama işlemidir. Eğer borçlanıdırıcı işlemde geçersizlik varsa, harcama işlemi de geçersiz olur. A ile B arasındaki sözleşmenin yapılmasında bir şekil yoktur ama taşınmaz mallar satışı için şekil vardır. Bu şekle uyulmaz ise işlem kesin geçersizdir. TAşınır mallar satışı için şekil yoktur ispat koşulu şekli hariç. Motorlu araç satışı noterde yapılır. C malın sahibidir. mutlak hakkıjnı kazanmıştır. B'nin hakkı nispi bir haktır yani alacak hakkını sadece A'a karşı ileri sürebilir. A hata ile malı satmış olsaydı işlem askıda geçersiz olurdu. Ve zarar görenin zararını ödemek durumunda kalırdı.

OLGU 3

T bir malının satılması için M ' e yetki verir. M elyazılı bir senetle malı Ü'e satar.

1. M ile Üarasındaki işlemin alacaklısı ve borçlusu kimdir.
2. T kişisi M'e hangi şekilde yetki vermelidir. Neden? Açılayınız
3. M malı genel yetki ile Ü'e satabilirmi?
4. M malı kendisi satın alabilirmi?
5. T nin ölümünden sonra M malı satsaydı yaptığı işlem geçerli olurmuydu? BU işlemin sonuçları nelerdir.

Cevap:Kural olarak yetki verme işlemi hiç bir şekle bağlı değildir. Şirket temsili için veya temsilciye güvenmiyorsam 3. kişilerin temsili bilmesinini istiyorsam yazılı temsil yetkisi verilir. TAşınır mallar için M genel yetki ile malı satabilir. Ama taşınmaz mal satışı için M'e özel yetki verilmelidir. M malı kendisi satın alabilir eğer çıkar çatşması yoksa. T'nin ölümü ile temsil ilişkisi sona erer. YEtkisiz temsil söz konusudur. Sözleşme geçersizdir.

OLGU 4

A B'nin boğaza nazır yalısını ucuzza satın almak istemektedir. A B' i ölümle tehdir ettirerek malı kendisine satmasını sağlar.

1. A ile B arasındaki sözleşme geçerlimidir. BU sözleşme geçerli ya da geçersiz olabilir mi? neden ?açıklayınız.
2. A ile B arasındaki sözleşmede hangi şekil geçerlidir. Neden?

Cevap:A iel B arasındaki sözlşeme askıda geçersizdir. Korkutmanın ortadan kalktığı andan 1 yıl içersinde B dava açmamışsa sözleşme geçerli hele gelir bu 1 yıllık süreye hak düşürücü süre denir.

OLGU 5

B A'a olan 100 milyon liralık kumar borcunu öder.

1. A ile B arasındaki borç geçerlimidir? neden?
2. B A'a kumar borcuna karşılık 100 liralık senet verse idi bu senet geçerli olurmuydu? neden?
3. B ödediği parayı geri isteyebilirmi? neden ? açılayınız.

B 'nin borcunun sebebi kumar olması nedeni ile bu olguda borç eksik borçtur. B borctan sorumlu değildir. Ödemeyebilirdi. Fakat eksik borç ödenirse geri istenemez. Dolayısı ile bu olguda B parasını geri isteyemez. B'nin A' a verdiği senet borcun eksik borç olması nedeni ile geçersizdir.

OLGU 6

Öğrenci A ile B bir sınavda, 20 lira karşılığında A'nın B'e kopya vermesi karşılında anlaşırlar. . Bu sözleşme geçerlimidir? neden? nasıl?

Cevap: İşlem Kesin geçersizdir.

OLGU 7

A arabasını B' e satar. Araba satıştan kısa bir süre sonra yanar.

1. Arabanın yanması sözleşmeyi nasıl etkiler. Neden?
2. Araba satıştan önce yanmış olsaydı sözleşme geçerli olurmuydu? Neden? nasıl?

Cevap: araba sözleşmden önce yanarsa araba sözleşme sırasında var olmadığı için sözlşeme kesin geçersizdir.

OLGU 8

A bir malını 5 milyar liraya B 'e satar. A ve B daha za vergi ödemek için malın bedelini sözlşemde 1 milyar olarak gösterirler.

1. A ile B arasındaki işlem geçerlimidi?. Neden? Açıklayınız?
2. A ile B arasındaki 5 milyar liralık işlem geçerlimidir. Neden? Açıklayınız?
3. A ile B arasında yapılan işlemde hangi şekil geçerlidir.Açıklayınız

Cevap: A ile B arasınadi işlem kesin geçersizidr. Çünkü görünürdeki işlemdir. ve kişilerin iradeleri beyanlarına uymamaktadır. A ile Barasındaki 5 milyar liralık işlem için yapılan sözleşme diğer geçerlilik kurallarını taşıyorsa geçerlidir.

OLGU 9

Baba A taşınmaz mallarını Oğlu B 'e bağışlar. A'nın kızı K'nın mirsatan pay almasını engellemek için bağış sözleşmesi yerine satış sözleşmesi yapılır.

1. A ile B arasınadaki işlem nasıl bir işlemdir? Geçerlimidir ?neden? açıklayınız.
2. İşlem geçersiz ise bu geçersizliği K nasıl kanıtlar? Açıklayınız.
3. İşlem geçersiz ise bu geçersizliği bağıştan dönmek isteyen A nasıl kanıtlar. Açıklayınız.

Cevap: Bu olguda görünürdeki işlem satış işlemidir. Gizli işlem bağış dır. K geçersizliği her türlü kanıtlayabilir. Örneğin B nin geliri olmadığını söyleyebilir. A bağıştan dönmek isterse taraf olduğu için kanıt olarak yazılı senet sunabilir.

Olgu 10

A otomobilini B'e satar. 3 gün sonra otomobilini teslim eder.

1. Otomobilin mülkiyeti ne zaman B'e geçer. Açıklayınız. Neden ? Açıklayınız?
2. Satış sırasında A sarhoş olsa idi arabanın mülkiyeti B'e geçebilirmiydi? Neden? Açılayınız?
3. Otomobil satışında hangi şekil geçerlidir. Bu şekle uymamanın sonuçları nelerdir.

Cevap: Arabanın mülkiyeti zilliyetliğin devri ile B'e geçer. Yani A'nın B'e arabanın anahtarını vermesi ile arabanın Mülkiyeti B'e geçer. Eğer satış sırasında A sarhoş ise, A'nın o esnada iradesi olmadığından işlem kesin geçersizdir. Otomobil satış sözleşmesi noterde yapılır resmi şekildir. Bu şekle uyulmaz ise işlem kesin geçersizdir.

Olgu 11

kira sözleşmesi yapılacağı söylenerek kandırılan yaşlı A bir malını B'e satar.

1. A ile B arasındaki sözleşme geçerlimidir? Neden? Bu sözlşeme geçerli ya da geçersiz olabilir mi? nasıl? Açıklayınız?
2. A ile B arasında yaoılan sözleşmede hangi şekil geçerlidir. Neden? Açıklayınız?

Cevap: Bu sözleşmede hile söz konusudur. İşlem askıda geçersizdir. Hileye maruz kalan durumu 1 yıl içersinde bildirmelidir. Aksi taktirde işlem geçerli olur